O yüzden ben burada sandviç yapacağım, dönünce yersiniz. | Open Subtitles | لذا سوف أكون هنا فقط أصنع السندويشات لكم أنت والرفاق عندما تعودون |
Chuck, bana karşı iyi bir arkadaş oldun O yüzden ben de iyiliğini ödeyeyim. | Open Subtitles | تشاك لقد كنت صديق جيد لى لذا سوف ارد لك الدين |
Olay yerine henüz gitmedim, O yüzden ben de az şey biliyorum. | Open Subtitles | لم اطأ مسرح الجريمة بعد، لذا فأنا لا أملك الكثير من التفاصيل |
Bailey, bütün cerrahi asistanlarına ve intörnlerine el koydu O yüzden ben de psikiyatri intörnlerine kaldım. | Open Subtitles | لقد أخذت (بايلي) كلّ المقيمين والمستجدّين الجراحيين، لذا فأنا مع مستجدّي الطب النفسي |
O yüzden ben de gemide kalmalıyım. | Open Subtitles | ولهذا عليّ أيضًا البقاء في السفينة. |
Haplar genelde işe yarıyor O yüzden ben de bilinçaltımın bana bir şeyler söylemeye çalıştığını düşündüm. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا ..عادةً الحبوب يبدأ مفعولها لذا ظننت أنه ربما عقلي الباطن يخبرني بشيء ما |
Kimliğin ve benliğin yüzünden bunu söyleyemediğini biliyorum O yüzden ben söyleyeceğim. | Open Subtitles | أعرف بسبب مَن وما أنت عليه، لكنكلستقادرعلى قول هذا .. لذا سوف أقولها لك. |
O yüzden ben de doğruyu tutup biraz değiştireceğim. | Open Subtitles | لذا سوف آخذ الحقيقة و، تعلم، سوف اطويها قليلاً |
O yüzden ben gerekli ayarlamaları yapana dek burada kalacaksınız. - Anna, sana o telsizi kullanma demiştim. - Londra'ya ulaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لذا سوف تبقى هنا حتى ارتب الأمور آنا" لقد اخبرتك ان لا تستخدمى" جهاز الأرسال هذا |
O yüzden ben de hepsini yok edecek bir makine yapacağım. | Open Subtitles | لذا سوف ابني آلة ذلك سيدمرهم كلهم |
tuvalete ihtiyacım var, O yüzden ben sadece ... | Open Subtitles | .... يجب أن أذهب للحمام ، لذا سوف رأيت واحداً بالداخل ، سأعود للداخل هناك |
O yüzden ben Yoroi Bitsu'yu korumaya değer tek kişiyim. | Open Subtitles | لذا فأنا الوحيد الجدير بحماية (الـ(يوريو بيتسو |
O yüzden ben gitmeliyim. | Open Subtitles | ولهذا عليّ الرحيل |
Ailem beni akşam aptal yıl dönümü yemeklerine gelmeye zorluyor, O yüzden ben de en azından bana yeni bir elbise alabilirler diye düşündüm. | Open Subtitles | يجبرني والداي على حضور عشاء ... حفل ذكرى زواجهما الليلة لذا ظننت أن أقل واجب منهما أن يشتريا لي رداءً جديداً |
Günün büyük bir kısmında durumum iyiydi O yüzden ben de-- | Open Subtitles | شعرت أنني بخير لأغلب اليوم، لذا ظننت أنه ليس... |
O yüzden ben de Paris'e gitmeden önce o mektubu bana yazdığını sandım. | Open Subtitles | لذا ظننت ان التذكِرة كانت منه،يحاول فيها ان يخبرنى قبل ان يغادر الى (باريس) |