| parlak sarı bir kravat takıyordu. | Open Subtitles | كان يرتدى ربطة عنق صفراء زاهية |
| Ama Bay Gideon özellikle sizin parlak sarı çorapları hazırlamıştım. | Open Subtitles | M. جدعون, ولكن أنا نفس الشيء بالنسبة لك أعدت لتلك الفاخرة جوارب صفراء زاهية. |
| Ben, beyazımsı parlak sarı renkteyim. | Open Subtitles | أنا الأن أصفر لامع وسوف أتحول إلى الأبيض |
| Onun içinden çıktılar ve işte çevrelerinden daha sıcak olduklarını kanıtlayan beyazımsı parlak sarı renkteler. | Open Subtitles | البيض يخرج من جسمها أنظر وتعجب ... لونهم أصفر لامع مقارب للأبيض |