| diyorlar. Yıllar zarfında Photoshop'a 4000 dolar harcamış bir adam tanıyorum. | TED | أعرف شخصا دفع عبر السنين 4000 دولار على برنامج الفوتوشوب فقط. |
| Ve birkaç tane de senin çektim. Daha sonra Photoshop ile birleştiririm. | Open Subtitles | وقد حصلت علي بعضاً منك ، لذا سأقوم بإستخدام الفوتوشوب لجمعكما معاً |
| İnsanlar bu soruna uzun zamandır kafa yoruyorlar, Photoshop pazarlara ilk girdiğinden beri. | TED | لقد فكر الناس بهذه المشكلة لفترة طويلة، منذ أن تم إطلاق برنامج الفوتوشوب في الأسواق. |
| Gerçekten de Microsoft'un Office kodu. Adobe'nin Photoshop'u böyle yazılıyor. | TED | انها مايكروسفت اوفيس ، انها ادوبي فوتوشوب |
| Bu günlerde Photoshop'la o kadar mükemmel işler yapabiliyorsunuz ki? | Open Subtitles | إنه أمر مذهل ما يمكنك أن تفعله ببرنامج فوتوشوب هذه الأيام, أليس كذلك؟ |
| Hayatını Photoshop'la ayarlasan, Jerry? | Open Subtitles | هل تستطيع ان تغير حياتك بالفوتشوب بقرار افضل , جيري ؟ |
| O fotoğraflar Photoshop'lı. | Open Subtitles | تلك الصور كانت مصنوعة بالفوتوشوب |
| Bu filmi yapana kadar bir bilgisayar görmemişti Photoshop kullanmasını öğrettik. evet, onu oynatabiliriz. | TED | ولم يكن قد رأى جهاز كمبيوتر من قبل حيث علمناه كيفية استخدام الفوتوشوب وصنعنا هذا الفلم نعم .. يمكننا عرضه |
| Photoshop ile bina üzerinde oynadım ve "Bence boyayabiliriz" dedim. | TED | وقمت بمهمة صغيرة على الفوتوشوب وقلت أعتقد أننا يمكن أن نطليها |
| Photoshop'u açtım ve Jerry biraz daha az çekici hale getirdim. | TED | استخدمت الفوتوشوب وجعلت جيري أقل جاذبية بقليل. |
| Belki Photoshop'da bir şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا القيام بشيء ما عن طريق برنامج الفوتوشوب |
| Peki neden sizin gibi bir adrenalin bağımlısı Photoshop'ta zaman öldürür ki? | Open Subtitles | فلماذا مدمن إثارة مثلك يضيع وقته في الفوتوشوب ؟ |
| Eski öğrenciyim. bu Photoshop malzemelerinin hiçbirisi... | Open Subtitles | ـ كلا. كنت بمدرسة قديمة. لا شيء من الفوتوشوب وتلك الأشياء.. |
| Babana, istediği eski fotoğrafları büyütmemin biraz zaman aldığını ama bir Photoshop Tanrısı olduğumdan, hazır olduklarını söyle. | Open Subtitles | و أخبري أبيك أنه أخذ مني بعض الوقت لتطويره و لكن أنا اله الفوتوشوب فاستخرجت الصور القديمة التي يريدها |
| Yüksek çözünürlük, Photoshop yok. | Open Subtitles | كفاءة عالية لايبدو انهم عالجوا الصور ب فوتوشوب |
| - Doğru. - Ve 1930'larda Photoshop da yoktu. | Open Subtitles | ـ هذا صحيح ـ وفي عام 1930 لم يكن لديهم فوتوشوب |
| Eskiden, inanılmaz güzel portre fotoğraflar çekerdi ne filtre kullanırdı ne de Photoshop. | Open Subtitles | إنه أعتاد على إلتقاط أكثر الصور جمالاً دون أن يستخدم مرشحات أو فوتوشوب ـ لقد قرأت مذكراتكِ ـ إنه كان مذهلاً |
| Ama Allah'tan Photoshop'da biraz usta sayılırım, ...sonunda herkesi mutlu edebildim. | Open Subtitles | لكنني خبير ببرنامج الـ"فوتوشوب" لذا فأصبحت الصورة جيدة في النهاية |
| Photoshop'la kızı hepsinden çıkarmış bir de. | Open Subtitles | و الغريب في الأمر أنها أزيلت من جميع هذه الصور بواسطة برنامج "فوتوشوب" |
| Gerçek hayatta Photoshop yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد برنامج فوتوشوب للحياة الحقيقية |
| - Kafana göre Photoshop'larsın zaten. | Open Subtitles | ليخدعوا الناس الأغبياء - .. حقا ، أيمكنك فقط صناعة صور بالفوتوشوب - |
| Ofise dönünce resmi Adobe Photoshop ile açtım. | Open Subtitles | عندما عدت للمكتب "وضعت الصورة برنامج "ادوبي فوتشوب |