| Pencerenizin önündeki sarmaşıkların arasında diğer tekiyle birlikteydi. | Open Subtitles | لقد وجدتها خارج نافذتك محشورة بين اللبلاب مع الزوج الآخر |
| Şöminenin yanından alınan silah sarmaşıkların arasına gizlenmiş eldiven, odasından alınmış olan koli bandındaki parmak izi. | Open Subtitles | سلاح الجريمة تم اخذه من مقبض دفايتها, والقفازات تم اخفاؤها فى اللبلاب والبصمات على الشريط اللاصق الذى أُخذ من غرفتها. |
| Bu zehirli sarmaşıkların arasına girmek. | Open Subtitles | تزحف إلى هنا بين اللبلاب السام |
| Çünkü bunda sarmaşıkların izi var. | Open Subtitles | لأن هذا لهُ علامة بأشجار اللبلاب. |