İlk olarak, tasarımcılar tasarım öğelerini kolaylaştırmalı ve çevre dostu malzemelere odaklanmalıdır. | TED | أولًا، يتوجب على المصممين تبسيط عناصر التصميم والتركيز على مواد محبة للبيئة. |
Sanırım tasarımcılar her daim yardım edecek birinin bulunacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أن المصممين يقتقدون أن لديها مجموعة من الأيادي الإحتياطية |
Demek ki biz tasarımcılar artık sadece danışman değil aynı zamanda öğretmenleriz ve gelecek kuşağa yaratıcı sermayeyi aktarmakla görevliyiz. | TED | و هذا أيضا يعني أن المصممين لم يعودوا مستشارين, و لكننا معلمين, و نحن مسئولون عن تنمية كمية الابداع في الجيل القادم. |
İlginç olan soru şu: Bizim oradaki davranışımızı gördüklerinde tasarımcılar ne düşünür? | TED | والسؤال المثير للاهتمام هو: بم يفكر المصممون عند رؤيتهم سلوكنا هنا ؟ |
Fakat tasarımcılar büyük devrimleri alıp, bizim kullanabileceğimiz bir şekle sokmakta çok iyidirler. | TED | لكن المصممون عظماء في إحداث الطفرات التي تحدث و تحويرها لكي نستطيع استخدامها |
O halde biz tasarımcılar, kendimizi yeniden keşfetmek zorundayız. | TED | لنكن واقعيين, المصممين, نحتاج لاعادة اختراع أنفسنا. |
Böylece dünyanın dört bir yanından tasarımcılar ürünlerini insan sağlığı ve ekolojik sağlık bakımından milyonda bir parçacığına kadar analiz edebilirler. | TED | وهكذا بإمكان المصممين في كل أرجاء العالم تحليل منتجاتهم وصولأ الى أجزاء من المليون لما يتعلق بصحة الإنسان والبيئة. |
Ve lütfen, tasarımcılar, size sesleniyorum. | TED | ورجاء ، هل يوجد أي من المصممين في الجمهور. |
Onlar egemen yapıcılar ve geniş bağlamda, egemen tasarımcılar. | TED | أنهم غالبية البناة والى حد كبير، غالبية المصممين |
tasarımcılar övgüyü hak ediyor, gerçeğe yakın iletişim gerçekten zor. | TED | حسناً، لإيفاء المصممين حقهم، التواصل الواقعي صعب حقاً. |
Etkileşim tasarımı davranışıyla uğraşan tasarımcılar, hayatlarımızın geri kalanını etkilerler. | TED | المصممين التي تتعامل مع سلوكيات تصميم التفاعل تلك التي تذهب إلى التأثير على بقية حياتنا. |
Ve bu bana tasarım hakkında önemli bir fikir sunma fırsatı veriyor. tasarımcılar dünyanın en büyük sentetizörleri. | TED | وهذا يتيح لي تقديم فكرة مهمة جداً حول التصميم. المصممين هم أكبر المصنّعين في العالم. |
Askıdan başka bir şey değiller ve tasarımcılar, kıyafetlerini şişman askılarda göstermek istemez. | Open Subtitles | لسن أكثر من علاقات و لا يريد المصممون عرض ملابسهم على علاقات بدينة |
tasarımcılar, elinizi kaldırır mısınız, sizi göremesem bile. | TED | أيها المصممون ، الرجاء ارفعوا أيديكم، حتى لو كنت لا أراكم. |
tasarımcılar biçim ve içerik ile içerik ve biçim arasındaki ilişki hakkında konuşurlar. Şimdi, sizce bunun anlamı nedir? | TED | المصممون يتحدثون عن العلاقة بين الإطار والمحتوى، المحتوى والإطار، ماذا يعني ذلك؟ |
21. yüzyılda, tasarımcılar sinir sisteminin kapsamını zihnimizle kontrol edip hissedebileceğimiz çok güçlü dış iskeletlere taşıyacaklar. | TED | في القرن ال21 هذا، سيطور المصممون الجهاز العصبي إلى هياكل خارجية قوية يستطيع البشر التحكم والشعور بها عبر عقولهم. |
Profesyonel tasarımcılar üstünde bu şeyin olduğu yeni tasarımlar yapıyorlardı. | TED | و المصممون المحترفون كانوا يصنعون تحف فنية بهذا الشئ مدبس حوله. |
Hayır, tasarımcılar harika birer tasarımcı olmayı arzularlar. | TED | لا. المصممون يطمحون إلى أن يكونوا مصممين عظماء حقا. |
Temsilciliğini yaptığın başka sokak tarzı tasarımcılar var mı? | Open Subtitles | إذن هل تقوم ببيع أي منتاجات أخرى للمصممين المغمورين ؟ |
Kardeşlerime ve kuzenlerime bakıyorum, -- dediğim gibi, bizden çok var -- ve öğretmenler, müzisyenler, yatırım fonu yöneticileri, tasarımcılar görüyorum. | TED | أتأمل في أخواتي وأبناء عمومتي-- وكما قلت، هناك الكثير منا -- وأرى المعلمين والموسيقيين، مدراء صندوق هيدج، المصممين. |
Moda tasarımcılar onun için özel iç çamaşırları yapıyor. | Open Subtitles | مصممي الموضة كانوا يصنعوا لها ملابس داخلية خاصة |
Bu gördükleriniz bu proje için çalışan zeki araştırmacılar, mühendisler ve tasarımcılar. | TED | كذلك هؤلاء هم العلماء المتألقون، المهندسون والمصممون الذين اشتغلوا على هذا المشروع. |
Esasen tasarım, hem biz tasarımcılar hem de birlikte çalıştığımız kişiler için sürekli öğrenme prosesinin dinamiklerinden biri. | TED | في النهاية, التصميم ذاته هو عملية لتعليم مستمر للناس الذين نعمل معهم و لهم و لنا نحن كمصممين. |
Böylece tasarımcılar bu tarz bir işbirliğini tekrarlayıcı sürecin özü olarak kabul ettiler. | TED | لذا فالمصممون يعرفون هذا النوع من التعاون كعملية تكرار جوهرية. |