| Gün boyu sevişme çok güzeldi fakat geceleri yalnızdım. | Open Subtitles | بالطبع كان الجنس جيداً أثناء النهار ولكن أصبح وحيداً أثناء الليل |
| İstemediğim ve kimseye anlatamayacağım sırlarla birlikte yalnızdım. | Open Subtitles | كنت وحيداً وبداخلي أسرار لا أريدها ولا يوجد أحد لأخبره بها في كل الأحوال. |
| Orada yalnızdım ama birisinin ruhu yanımdaydı. | Open Subtitles | كنت بمفردي هناك، ولكن كان يرافقني شخص آخر بروحه. |
| Bir akşam, üç kızla birlikte okuma odasında yalnızdım. | Open Subtitles | احدي الليالي كنت لوحدي في غرفة المطالعة مع ثلاث بنات. |
| Bir keresinde canım sıkılmıştı, yalnızdım ve biraz da açtım. | Open Subtitles | كانت مرة واحدة, يومها كنت ضجرا وحيدا و أشعر بالجوع |
| Bir gün yalnızdım, ertesi gün hayatımda Lisa vardı. | Open Subtitles | في يوم من الايام كنت وحيد واليوم الثاني تعرفت على ليسا |
| Fakat bir başımaydım, yalnızdım. Yorgundum ve korkmuştum. | Open Subtitles | ولكنني كُنت أشعر بالوحدة لأنني لوحدي كُنت متعبة وخائفة |
| Evet, çünkü etrafımda iletişim kurabileceğim birini aramakla meşguldüm, çünkü çok yalnızdım. | Open Subtitles | نعم ، بسبب كوني مشغول جدًا بالرفرفة في الجوار محاولًا الإرتباط بأحدهم لأنني كنت وحيدًا للغاية |
| Gene yalnızdım, amaçsızca dolaşıyordum... | Open Subtitles | عدت وحيداً من جديد وكنت أهيم في الطريق من دونما هدف |
| Çocukluğum, antrenmandan başka hiçbirşey yapmayarak tükendi,bitti... Bu yüzden, her zaman yalnızdım. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً وحيداً, منذ أيام طفولتي و لم أكن أفعل شيئاً غير التدرب على فنون القتال. |
| Uzun zamandır yalnızdım ve biliyor musun? | Open Subtitles | لقد كنت وحيداً في الفترة السابقة وتعلم ماذا؟ |
| Birlikteyken, tek başıma olduğumdan daha yalnızdım. | Open Subtitles | أنا كنت أشعر بالوحده و أنا معه أكثر مما أشعر بها و أنا بمفردي |
| Bir öğleden sonra evde yalnızdım resimlere bakıyordum senin... kız kardeşinin... | Open Subtitles | كنت بمفردي بالمنزل و أخذت أشاهد كل الصور صورك , و صور |
| Dün yatakta yalnızdım. | Open Subtitles | لقد كنت لوحدي في السرير الليلة الماضية ولم أستطع النوم |
| İşin aslı biraz yalnızdım. Sadece sinemaya tek başıma gitmek istemedim. | Open Subtitles | في الحقيقه لقد كنت وحيدا ً ولم أكن أريد الذهاب للسينما لوحدي |
| İşin aslı hiç arkadaşım olmayan bu yeni yerde yalnızdım. | Open Subtitles | أني كنت وحيدا في مكان جديد من دون أي أصدقاء |
| Sadece konuşacak birine ihtiyaç duydum, yalnızdım Stephanie | Open Subtitles | كنت فقط اريد أحدا اتحدث معه كنت وحيدا وقتها يا ستيفانى |
| Birleşmiş Cinayetler toplantısındaki Estes Kefauver'den daha yalnızdım! | Open Subtitles | كنت أكثر انسان وحيد يلقي نفسه للموت |
| Annem öldükten sonra çok yalnızdım. | Open Subtitles | آوه, لقد كنت حقاً أشعر بالوحدة عندما توفيت والدتي |
| Neden yaşamı yarattın? yalnızdım. Kız kardeşinin arkadaşlığı yetmedi mi? | Open Subtitles | لماذا خلقت الحياة؟ كنت وحيدًا لم تكن شقيقتك تكفي؟ أنا الوجود |
| - Ben yalnızdım. - Sizi bulduğumuzda yalnızdınız. | Open Subtitles | لقد كنت وحدى كنت وحدك حقا عندما عثرنا عليك, ولكن, البواب رآها تدخل معك |
| Çok yalnızdım ve Bragg şey, Ring beni kardeşi gibi korudu. | Open Subtitles | أنا كنت وحيده وبراغ حسناً، رنج وفر لي الحماية وكذلك شقيقه |
| Kampın dışında yalnızdım, tek başıma yemeğimi yiyordum. | Open Subtitles | كنت وحدي خارج المجمع آكل حصتي من الغذاء بخصوصية |
| Hayatım boyunca yalnızdım. | Open Subtitles | تحتاجيني، سوف أهرب؟ لقد كنت وحيدة طوال حياتي |
| Uzun süredir yalnızdım. | Open Subtitles | لقد كنتُ وحيدة للغاية |
| yalnızdım. | Open Subtitles | يبعث على الوحدة. |
| Bu Dünya'ya ilk defa ayak bastığımda mahzun ve yalnızdım. | Open Subtitles | عندما هبطت لأول مرة على هذا الكوكب كنت حزينة ووحيدة |
| Çok yalnızdım. | Open Subtitles | و قد كنت وحيدة جداً |