Küçük bir çocuğa göre çok fazla şey görüp işitti. | Open Subtitles | رأى و سمع أكثر مما يجب بالنسبة لأي طفل صغير. |
çok fazla var. Biraz denge lazım. | Open Subtitles | أكثر مما يجب , ينبغي للمرء أن يبقي متوازناً في هذه الأمور |
Bu tür şeyler gereğinden fazla hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | حتى أتمكن من مشاهدة وجهَكَ حين قلتها. تعلم ، أنك تَتمتّعُ بهذه الأشياءِ أكثر مما يجب |
Ve yapmanız gerekenden daha fazla bağış yapın. | Open Subtitles | الحصول على استعداد للتبرع طريقة أكثر مما يجب. |
Ben bu olaya olması gerekenden fazla önemseyeceğiz diye çok endişelendim. | Open Subtitles | لقد قلقت من أننا ربما سنعطي الأمر أهمية أكثر مما يجب. |
Lütfen, bunu olması gerektiğinden daha fazla zorlaştırmayalım. | Open Subtitles | من فضلك ، دعنا لا نصعّب الأمور أكثر مما يجب |
Biliyorum, biliyorum. gerekenden fazlasını kullanıyorum. | Open Subtitles | أعلم، أعلم، أنا أتعاطى أكثر مما يجب عليّ |
Birşeyler yakalamak için çok fazla hayvan kokusu olduğunu söylediler. | Open Subtitles | قالوا ان هناك روائح حيوانات أكثر مما يجب فلن تصيب الكلاب شيئا |
O aile, insanlara çok fazla güvenmesini sağladı. | Open Subtitles | جعلتها تلك العائلة تثق بالناس أكثر مما يجب |
Senin sorunun çok fazla şey hissetmendi. | Open Subtitles | مشكلتك أنك كنت دائماً تشعرين أكثر مما يجب. |
- Tavşanlarla çok fazla takılıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعاملت مع الأرانب أكثر مما يجب |
Sana çok fazla şey söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بالفعل أكثر مما يجب |
çok fazla şey biliyorsunuz. | Open Subtitles | إنكم تعرفون أكثر مما يجب. |
Petersen ile görüştüm ve galiba gereğinden fazla konuştum. | Open Subtitles | تكلمت مع بيترسون و ربما قلت أكثر مما يجب بي |
gereğinden fazla bir dakika bile çadırımda durmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تبقى في خيمتي بدقيقة أكثر مما يجب |
Hipotermi durumunda gereğinden fazla kalmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أبقيه في الصقيع البارد أكثر مما يجب |
Ama işleri kendine olması gerekenden daha zorlaştırma gibi bir özelliğin var. | Open Subtitles | لكنك تصعب الأمور على نفسك أكثر مما يجب. |
Biz Hıristiyanların yapması gerekenden fazla değil. | Open Subtitles | فهذا ليس أكثر مما يجب أن نفعله نحن المسيحيون |
Hadi ama. Bunu olması gerektiğinden daha zor hale getirme. | Open Subtitles | بربك يا رجل، لا تصعّب الأمر أكثر مما يجب. |
Belki bilmesi gerekenden fazlasını itiraf eder. | Open Subtitles | ربّما تقول أكثر مما يجب عليها. |