Benim hakkımda açıklanmayacak bir sürü şey var Anlamalısın. | Open Subtitles | حسناً يجب عليك أن تتفهمي هناك بعض الأشياء عني لن تعرفيها أبداً |
Ama Anlamalısın ki. Senin içinde olduğun şeye uzun süredir katlanıyorum. | Open Subtitles | لكن، عليكِ أن تتفهمي بأنني مررت معكِ لسنواتكِ الأولى مع هذا الشيئ |
# Come on, baby, just understand # | Open Subtitles | أرجوك يا حبيبتي أن تتفهمي |
Beni harekete geçiren güdüyü birçok polisten daha iyi anlayabilirsin. | Open Subtitles | يجب عليك أن تتفهمي دوافعي أكثر من معظم الناس في القوة التنفيذية |
Evet, kısa bir süre için sana eşlik edemeyeceğim, anlamaya çalış. | Open Subtitles | نعم ، لفترة قصيرة لا يمكنني مرافقتك للهو ، حاولي أن تتفهمي. |
Umarım anlayış gösterirsin." | Open Subtitles | " أتمني أن تتفهمي " |
Onca yıldan sonra bunun ne büyük bir sürpriz olduğunu anlamalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تتفهمي حجم المفاجأة بعد مرور كل تلك السنوات |
Anlamalısın, herhangi birinin asla okuyacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | يجب أن تتفهمي أني لم أعتقد أبداً أن أحداً سيقرأها |
Tüm bu insanların içinde onlara karşı gelmenin ne kadar acı verici olduğunu Anlamalısın. | Open Subtitles | من بين جميع الناس, عليك أن تتفهمي كم هو مؤلم أن تكوني لحية لشخص ما |
Anlamalısın, anne. Sen de bir kadınsın. | Open Subtitles | ،يجب أن تتفهمي يا أمي ،كونكِ امرأة أيضا |
Anlamalısın. Seni görünce şok oldum. | Open Subtitles | عليك أن تتفهمي ذلك رؤيتك سببت صدمة لي |
Beni Anlamalısın. | Open Subtitles | -عليك أن تتفهمي موقفي بالتأكيد أتفهم موقفك |
Beni Anlamalısın. - Seni anlıyorum. | Open Subtitles | عليك أن تتفهمي موقفي - بالتأكيد أتفهم موقفك |
# Come on, baby Just understand # | Open Subtitles | أرجوك يا حبيبتي أن تتفهمي |
# Come on, please, dear, understand # # Understand # | Open Subtitles | أرجوك يا حبيبتي أن تتفهمي |
# Come on, dear, please understand # # Understand # | Open Subtitles | أرجوك يا حبيبتي أن تتفهمي |
Sen onun en iyi arkadaşısın. Onu anlayabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ أعز أصدقائها فقط حاولي أن تتفهمي الموقف |
Fakat neden kafamın karıştığını, anlayabilirsin çünkü açıkçası her zaman özel hayatını işe getirmeye karşı değildin. | Open Subtitles | لكن يجب عليك أن تتفهمي لما أنا محتارة لأنه على ما يبدو... أنكم لا تعارضون بأن تخلطوا الحياة الخاصة بالعمل |
Öfkemi anlayabilirsin.. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تتفهمي مدى إحباطي. |
Sadece anlamaya çalış, olur mu? | Open Subtitles | فقط حاولي أن تتفهمي الأمر ، حسناً؟ |
Bu iğrenç yaratıkların birer silah olduğunu anlamalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تتفهمي , هذه المخلوقات عبارة عن أسلحة . |