Daha tanışmadığın biriyle uzun mesafeli bir ilişkinin senin için sağlıklı olmadığını düşündüğümü söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أقول أنه ليس من الصحي أن تحظى بعلاقة عن بعد بشخص ما لم تجري معه مقابلة حتى |
Ayrıca programda öğretilen ilk şeylerden biri de sırlarla dolu bir hayatın sağlıklı olmadığı. | Open Subtitles | بالإضافة أن إحدى أول الأشياء الذين يعلموها لكِ في البرنامج إنه ليس من الصحي أن أكتم الأسرار و لهذا السبب توجد مصداقيتي |
Medeni bir şekilde yollarınızı ayırmanız ikiniz için de sağlıklı olurdu. | Open Subtitles | أعتقد وحسب أنه من الصحي أن تحلّوا مشاكلكم. |
Yaşlı olduğumuzdan utanmayı bırakana kadar, yaşlı olarak addedilmek can sıkabilir. Geleceğimiz hakkında endişe duyarak yaşamak hiç de sağlıklı değil. | TED | سيكون محرجًا أن ينادى عليك بالعجوز حتّى نكف عن الشعور بالإحراج حوله، وليس من الصحي أن نعبر الحياة ونحن نخشى من مستقبلنا. |
...bu deneyim hakkında konuşmak çok sağlıklı. | Open Subtitles | منَ الصحي أن تتحدَّث عَن تلكَ التجربَة |
Gary, kendini ifade etmek sağlıklı bir şeydir. | Open Subtitles | غاري , إنه , من الصحي أن تعبر عن غضبك |
Bir insana takılıp kalmak sağlıklı değil. | Open Subtitles | صحيح ؟ ليس من الصحي أن تتعلق بشخص واحد |
Bu kadar huzursuz olmak sağlıklı değil. | Open Subtitles | فمن غير الصحي أن تكونا غير متفاهمين |
Hayatımıza devam etmek sağlıklı olmaz mı? | Open Subtitles | أليس من الصحي أن نتجاوز هذا ؟ |
Öğün atlamak sağlıklı değil. | Open Subtitles | ليس من الصحي أن تفوت الوجبات |