"تشعر بالغيرة" - Traduction Arabe en Turc

    • Kıskandın
        
    • kıskanıyorsun
        
    • Kıskanıyor
        
    • kıskanç
        
    • kıskançlık
        
    • kıskandı
        
    • kıskanmış
        
    • kıskanacak
        
    • Kıskançsın
        
    • kıskanıyordun
        
    Yeni robotu Kıskandın mı? Open Subtitles حسناً ، تراجعوا هل تشعر بالغيرة من إستبدالك ؟
    Eskiden senden hoşlanan iki kız artık benden hoşlanıyor ve sen Kıskandın. Open Subtitles الفتاتان اللتان يحبانك يحباني الآن وأنت تشعر بالغيرة
    kıskanıyorsun, çünkü onunla bagajda olan sen değil bendim. Open Subtitles انت تشعر بالغيرة , لاني كنت معها في الشنطة وليس انت
    Sen evli olduğun için ve hiç yapamadığın için beni kıskanıyorsun. Open Subtitles انت فقط تشعر بالغيرة لأنك متزوج و لا تحصل على اياّ مُضاجعة
    Artık onun olmadığı için Kıskanıyor. Kardeşimi tutuklamak da onun intikamı. Open Subtitles إنها تشعر بالغيرة لأنك لم تعد لها وقبضت على أخي لتنتقم
    Herkes genç, ünlü ve zengin olmak ister ben öyleyim ve insanlar kıskanç. Open Subtitles الكل يريد أن يكون شاب ومشهور وغني وأنا هكذا، والناس تشعر بالغيرة
    Yoksa Leydi Edgware'e büyük kıskançlık duyan Matmazel Driver mı? Open Subtitles ام السيدة درايفر التى تشعر بالغيرة الشديدة من الليدى ادجوار ؟
    Oh,neden, çünkü Kıskandın mı? Open Subtitles اه , لماذا ؟ لانك تشعر بالغيرة ؟
    - Bizim aramızdaki şeyi Kıskandın. Open Subtitles أنت تشعر بالغيرة من علاقتنا السابقة
    Kıskandın mı? Open Subtitles أنت تشعر بالغيرة
    Kıskandın! Open Subtitles أنت تشعر بالغيرة.
    Bender, Fry'ın köpeğini mi kıskanıyorsun? Open Subtitles هل تشعر بالغيرة من جرو فراي يا بيندر ؟
    Bu sana yakışmayacağı için kıskanıyorsun beni. Open Subtitles أنت تشعر بالغيرة لأنك لم تفكر بهذا قبلي
    Hayır, değilsin, kıskanıyorsun. Open Subtitles كلا, لستَ كذلك, أنت تشعر بالغيرة.
    Artık onun olmadığı için Kıskanıyor. Kardeşimi tutuklamak da onun intikamı. Open Subtitles إنها تشعر بالغيرة لأنك لم تعد لها وقبضت على أخي لتنتقم
    Sadece Kıskanıyor, 'çünkü benim gibi başarılı olamayacağını biliyor. Open Subtitles أرجوك. إنها تشعر بالغيرة فقط لأنها تعلم أنه ليس بإمكانها أن تصبغ شعرها مثلي
    Ellie sadece beni Kıskanıyor, çünkü konu çekici olmaya gelince, ölümüne seksiyim. Open Subtitles ايلي فقط تشعر بالغيرة لأنه عندما يتعلق الأمر بالجنس أنا مثل نوبة قلبية في سروال داخلي رفيع
    Sadece biraz kıskanç. Biraz kahve ister misin? Open Subtitles -لأنها فقط تشعر بالغيرة هل تريدين بعض القهوة ؟
    kıskançlık yapmadan önce kız arkadaşının durumunu anlamaya çalışamaz mısın? Open Subtitles قبل ان تشعر بالغيرة, أليس من المفترض أولا أن تفهم من أي نوع حالة حبيبتك ؟
    İyi tarafından bakarsak, 6 yaşındaki tüm kızlar tacımı kıskandı. Open Subtitles على الجانب المُشرق، كل فتاة صغيرة بالداخل تشعر بالغيرة من تاجي
    Steve'in odasına çıktığını gördüğü için kıskanmış olabilir mi? Open Subtitles ربما كانت تشعر بالغيرة لأنها رأتك تصعدين إلى غرفة"ستيف"؟
    Seth, kıskanacak bir şey yok. Open Subtitles يا إلهي، سيث ليس عليك أن تشعر بالغيرة
    Hayır, çalışmıyorsun. Kıskançsın çünkü fit bir kız senden değil benden hoşlanıyor. Open Subtitles لا, لست كذلك, أنت فقط تشعر بالغيرة لأن فتاة جذابة أعجبت بي و ليس بك0
    Onu delice kıskanıyordun. Open Subtitles كنت تشعر بالغيرة منه بحنون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus