Bir saat içinde çıkmam lazım yoksa düğün provasına geç kalacağım. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أغادر خلال ساعة، و سأتأخر عن تدريبات الزفاف |
Gitmeliyim artık, yoksa öğlen yemeğine geç kalacağım. | Open Subtitles | يجدر بي أن أذهب الآن وآلا سأتأخر عن موعد الغذاء |
Siz okula ben de ofise gecikeceğim. | Open Subtitles | سوف تتأخرون على المدرسة وأنا سأتأخر على المكتب |
Tatlım, işlerim yeni bitti, 10 dakika gecikeceğim. Seninle sonra görüşürüz. | Open Subtitles | أنا مشغولة بالعمل يا عزيزتي سأتأخر 10 دقائق، أراكِ قريباً |
Merhaba. Biraz gecikeceğimi ama yolda olduğumu söylemek için aradım. | Open Subtitles | مرحباً , أردت القول أنني سأتأخر قليلاً لكنني على الطريق |
Hatlarda bir problem var. Mahkemeye geç kalıyorum. | Open Subtitles | إنَّ الخط مشوّش، لذلك سأتأخر على المحكمة |
- Ona toplantıya geç kalacağımı söyle. | Open Subtitles | اخبريه انني سأتأخر قليلاً على الاجتماع فحسب |
- Bozmuyorum. Briç partisine geç kalacağım. - Daha iyi. | Open Subtitles | لست عصبية , ولكن سأتأخر على النادى جيد , لن تفقدى الكثير |
Henüz işim bitmedi. Sanırım geç kalacağım. | Open Subtitles | كنت أتمنى، لكن يبدو أنني سأتأخر هنا لليل |
- Ama bilim dersi'ne geç kalacağım. - Peki, sıçana kadar bir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | لكني سأتأخر على العلوم لن تغادري حتى تفعلي |
Tatlım, bu gece biraz geç kalacağım. Bir fahişe geliyor da. | Open Subtitles | عزيزتي , سأتأخر الليلة لدي فتاة ليل ستمر عليّ |
Hey Sam, benim. Ben biraz geç kalacağım. Niçin sen başlamıyorsun? | Open Subtitles | سام،أنا سأتأخر قليلاً لماذا لا تبدأ أنت؟ |
Yapamam. Mimarlık sınavına geç kalacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع ، سأتأخر عن إمتحان نصف العام للهندسة المعمارية |
Üzgünüm, bu geceki yemeğimize biraz gecikeceğim. | Open Subtitles | أنا أسفة , سأتأخر قليلاً عن موعد عشائنا الليلة |
Nedenini söylemedi. Hey dinle, kapatmalıyım. Diğer teslimata gecikeceğim. | Open Subtitles | إسمعي , يجب أن أذهب الآن سأتأخر هذه المرة أيضاً عن توصيل الطلبات |
Yoklama işi için biraz gecikeceğim. Bu çocuğu bir yere yerleştirmeliyim. | Open Subtitles | سأتأخر عن المناداة يجب أن أجد مأوى لها الطفل |
Merhaba. Biraz gecikeceğimi ama yolda olduğumu söylemek için aradım. | Open Subtitles | مرحباً , أردت القول أنني سأتأخر قليلاً لكنني على الطريق |
Çıktığında ona bir kaç dakika gecikeceğimi söyler misin. Endişelenmesin. | Open Subtitles | أخبرها و أنت ترحل الآن، أني سأتأخر قليلاً حتى لا تقلق علي |
- Gidip okul için üstümü değiştirmem lazım. geç kalıyorum. | Open Subtitles | عليَّ الذهاب لارتداء الزي المدرسي سأتأخر هكذا |
Evet, biliyorum. Kurula geç kalacağımı söyle. | Open Subtitles | أجل، أعرف أخبري المجلس أني سأتأخر |
Evet. Son oyunu oynamasaydık. geç kaldım. | Open Subtitles | أجل، ما وجب أن نلعب الدور الأخير، سأتأخر |
Düşündüğümden de geç geleceğim, geldiğim zaman ararım. | Open Subtitles | سأتأخر أكثر مما كنت أتوقع، لذا سأتصل بكِ عند وصولي |
Hadi çabuk olun, okula geç kalıyorsunuz. Ben de ofise Gecikiyorum. Chambak buraya gel. | Open Subtitles | هيا أستعدوا و ألا تأخرنا عن المدرسة وأنا أيضا سأتأخر عن المكتب |
20 dakika sürecek. Dondurma istemediğinden emin misin? | Open Subtitles | سأتأخر عليك 20 دقيقة أنت متأكّد أنك لن تريد آيس كريم أو شيء؟ |
- Acele et. İşe geç kalacaksın. - İyi yolculuklar. | Open Subtitles | - سأفعل ، لافضل ان تسرع سأتأخر على العمل |
Bir daha düşündüm de, biraz daha gecikebilirim. | Open Subtitles | بعد إعادة النظر، سأتأخر أكثر قليلًا. |
Gece geç kalabilirim. Seninle daha sonra görüşürüz. | Open Subtitles | وعلى الأرجح سأتأخر الليلة قليلاً، سأراك لاحقاً |