"شك أن" - Traduction Arabe en Turc

    • şüphem
        
    • Şüphesiz
        
    • olduğuna şüphe
        
    Duyduğuna şüphem yok, İkinci Subayımın apandisti patladı. Open Subtitles كما سمعت بلا شك أن الضابط المناوب أصيب بإلتهاب بالزائدة الدودية
    Stormhold'un sizin yönetiminizde daha iyi bir yer olacağından hiç şüphem yok Open Subtitles ليس عندي شك أن ستورمهولد ستكون مكانا أفضل تحت حكمك أحقا؟
    Hiç Şüphesiz bu akışın ekonomiler ve fakir insanlar üzerinde çok büyük etkileri vardır. TED بلا شك أن لهذه التدفقات المالية أثرها على الاقتصاد وعلى الفقراء
    Şüphesiz bu parktaki yenilikler çocukları çılgına çevirecek. Open Subtitles ولا شك أن المفاتن التى سنعرضها ستفقد الأولاد صوابهم من كثرة روعتها ـ وما هى؟
    Bu anlaşmanın büyük bir adım olduğuna şüphe yok ama bizi yeterince ileri götürüyor mu? Open Subtitles لا شك أن هذه الاتفاقية كانت خطوة رهيبة إلى الأامام لكن هل هي كافية؟
    Bay Pullman'ın şiddetli psikolojik travmaya bağlı tipik disosiyatif semptomlarından muzdarip olduğuna şüphe yok derim. Open Subtitles كنت لأقول بلا شك أن سيد (بولمان) يعاني من أعراض فصامية .مرتبطة بصدمة نفسية قوية لقد كان محقاً بشأن القتل.
    Bunun uzaydan gördüğümüz ayak izi olduğuna şüphem yok. Open Subtitles ليس لدي ادنى شك أن هذه هي اثار الاقدام التي رأيناها
    Bir koroner arter baypasının nasıl yapıldığını anlatabileceğine hiç şüphem yok. Open Subtitles ليس لدي أي شك أن بإمكانكِ إخباري عن كيفية القيام بعمل مجازة للشريان التاجي.
    Dünya Kupası'nın sakatlığımı daha da kötü yaptığından şüphem yok. Open Subtitles ليس لديّ أدنى شك أن كأس .العالم خلف فيّ جرح كبير
    Bir gün karın ve çocuğunun olacağından hiç şüphem yok. Open Subtitles ليس لدي شك أن في يوم من الأيام سيكون لديك زوجة وولد خاصين بك
    Bu yaklaşımla ve bu müdahalelerle ve bunun gibilerle hiç şüphem yok ki hassas halk sağlığı yaklaşımıyla dünyamızın 15 yıllık hedefine ulaşmasını sağlayabiliriz. TED باتباع هذا المنهج وباستخدام هذه العلاجات وأخرى غيرها مماثلة ليس لدي أي شك أن منهج النظام الصحي العام والدقيق يمكن أن يساعد العالم على تحقيق هدفنا لمدة 15 عاماً.
    Artık iblisi bu kitapla uyandırdığımdan hiç şüphem kalmadı. Open Subtitles لا يوجد شك أن ما أصابني نتيجة الكتاب
    Şüphesiz, Papa'nın evlenmeniz için verdiği özel iznin teknik olarak hata olduğunu ve geçersiz kılınması gerektiğini savunacaklar. Open Subtitles ليس هناك أي شك أن موافقة البابا على السماح لك بالزواج من الملك كانت تقنياً خاطئة ولذلك باطلة
    Ve Şüphesiz, biraz sevgi bunun için yeterli olacaktır. Open Subtitles ولا شك أن مقدارًا كافيًا من الحب سوف يتبع.
    Şüphesiz bu kadar sevildiğine çok şaşıracaktır. Open Subtitles لا شك أن سيكون متفاجئاً عندما يجد نفسه عزيزاً جداً علي
    Şüphesiz ortaya çıkan kıskançlığın müzik çalışman için iyi bir motivasyon olacaktır. Open Subtitles لا شك أن الحسد الناتج, كان محفزاً لا واعياً لدراستكِ الموسيقية
    Suudi Kraliyet Ailesi hiç Şüphesiz atalarına ait bir mücevherli hançerle çok ilgileniyor. Open Subtitles لا شك أن العائلة المالكة السعودية ستكون مهتمة بخنجر مرصع بالجواهر يعود إلى أسلافهم
    Hiç Şüphesiz uyuşturucu şu ana kadar başka bir yere taşınmıştır. Open Subtitles لا شك أن المخدرات قد تم نقلها بحلول الآن
    - Sinirinin haklı olduğuna şüphe yok. Open Subtitles ليس هناك شك أن غضبك مبرر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus