Yarım saat içinde buradan çıkıp gideceğime seviniyordum En azından. | Open Subtitles | على أقلّه كنتُ متطلّعة للخروج من هنا في النصف الساعةالقادمة، |
En azından Left 4 Dead'deki zombiler adam gibi saldırıyor, uğraştırıyorlar. | Open Subtitles | على أقلّه الزومبي في لعبة "متروكٌ للموت" بوسعك الوصول للمستوى الأربعين. عليك أن تقودهم ما إلى ذلك. |
Hatırladığım kadarıyla En azından birinci "Kanunun Kuvveti" filminde Popeye Doyle aslında onu hiç yakalayamamıştı. | Open Subtitles | إن كنت أتذكّر، على أقلّه من بداية فيلم "تواصل فرنسي". |
Seni yakalasaydı, En azından tüm bunlar sona ererdi. | Open Subtitles | ربّاه! إنقبضعليك، على أقلّه سينتهي كل هذا. |
En azından bu anlaşma gözüktüğünden daha iyi nasıl biter onu gösterebilirsin. | Open Subtitles | على أقلّه أريني آخر رمق من هذا الاتفاق. |
En azından çeki postaya verdik. | Open Subtitles | الشيك في البريد على أقلّه. |
Sen En azından kumarda kazandın. | Open Subtitles | على أقلّه فزتُ بالمقامرة. |
En azından bunu işe alırken bir amacımız var. | Open Subtitles | على أقلّه هي وظفّناها لسبب. |
En azından git uzan. | Open Subtitles | استلقي على أقلّه. |