Biliyorum, emeklilik olayıyla başa çıkmak zor ama bununla başa çıkmak için, yaşlı adamları eve sokak köpeği gibi tıkıştırmaktan başka bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | انا أعلم انه من الصعب التعامل مع التقاعد ولكن يجب عليك إيجاد طريقة أخرى للتعامل معه دون جمع رجال كبار ككلاب ظالة |
Jodi'yi onun hayatında tutmak için bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | عليك إيجاد طريقة لوضع " جودي " في حياتها |
Tamam, başka bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | حسنا , عليك إيجاد طريقة آخري |
Senin onunla geçinmek için bir yol bulman gerek. | Open Subtitles | عليك إيجاد طريقة لتحسين علاقتك به. |
Bu savaşı bitirmek için başka bir yol bulman gerek. | Open Subtitles | عليك إيجاد طريقة أخرى لإنهاء هذه الحرب. |
Onu hayatından atmanın bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | .عليك إيجاد طريقة لإبعاده عن حياتك |
Ona hayatını ne yaparak geçirdiğini açıklamanın bir yolunu bulmalısın Beto. | Open Subtitles | سيكون عليك إيجاد طريقة لتشرح له ما تفعله للعيش (بيتو) |
O zaman başka bir yol bulsan iyi edersin. Bunu açabilecek birini yukarı getirt hemen. | Open Subtitles | إذن عليك إيجاد طريقة أخرى أحضر شخص ما هُنا كي يفتحه. |
O halde başka bir yol bulsan iyi edersin. | Open Subtitles | -فإذاً يتحتم عليك إيجاد طريقة أخرى |
Bunun sesini kısmanın bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | عليك إيجاد طريقة لإسكات هذا |