Yaptım. Yaptım çünkü bence artık buna bir son vermeliyiz. Enerjimizi kimin takımı daha güzel yerine... | Open Subtitles | نعم، نعم، اني اشعر فقط انه يجب علينا التوقف عن اهدار طاقتنا بالإهتمام من يرتدي البدلة الأفضل |
Aynı olayda çalışıyoruz. Buna bir son vermeliyiz. | Open Subtitles | ليس معنا، وعلى نفس القضيه يتوجب علينا التوقف |
Durmalıyız Earl. Kalp atışlarımı dişlerimde hissedebiliyorum. | Open Subtitles | علينا التوقف ايرل أشعر بقلبي ينبض في أسناني |
Durmamiz gerek. | Open Subtitles | علينا التوقف. |
- Eğer öyleyse durmamız lazım ki üstümü değiştireyim. | Open Subtitles | في هذه الحاله علينا التوقف في مكان ما لان علي تغير ملابسي |
Şöyle durup düşünmemiz gerekiyor: bilim ve sanat konusunda ne yapmaya çalışıyoruz? | TED | اذاً ينبغي علينا التوقف حقا والتفكير بماذا نحاول فعله مع العلوم والفنون؟ |
Artık buna son vermenin zamanı geldi. Her şeyi bilen yaratıklar gibi davranmayı politikacılar olarak bırakmalıyız artık. | TED | علينا التوقف عن اعتقادنا أننا مخلوقات عارفة بكل شيء. |
Eğer öyle düşünüyorsan belki de artık buna bir son vermeliyiz. | Open Subtitles | حسنا، إن كنت تظن ذلك، إذا ربما علينا التوقف. |
Bak, sanırım buna bir son vermeliyiz. | Open Subtitles | اسمعي ، اعتقد ان علينا التوقف عن هذا |
Böyle buluşmaya son vermeliyiz. | Open Subtitles | علينا التوقف عن المقابلة هكذا, أتعلمين؟ |
Hey, belki de yemek için Durmalıyız, aç olan var mı? | Open Subtitles | ربما علينا التوقف لتناول أية طعام، هل من أحد جائع؟ |
Bence Durmalıyız. Artık Durmalıyız. | Open Subtitles | أظن أن علينا التوقف، علينا التوقف فورًا. |
Tatlım, önce bir yerde Durmalıyız. | Open Subtitles | عزيزتي , علينا التوقف في مكان ما أولآ |
Durmamiz gerek. | Open Subtitles | علينا التوقف. |
Eve giderken mıknatıs almak için durmamız lazım, bu buzdolabının tam üstüne gidiyor. | Open Subtitles | أجل، علينا التوقف لشراء بعض قطع المغناطيس ونحن بطريقنا للمنزل ستوضع هذه على الثلاجة |
Benzin almak için durmamız lazım. | Open Subtitles | علينا التوقف من أجل الوقود |
Ve okullara akıttığımız tüm kaynaklarla durup kendimize şunu sormalıyız: Çocuklarımızı gerçekten başarı için mi hazırlıyoruz? | TED | ومع كل الموارد التي نشحنها إلى المدارس، علينا التوقف وسؤال أنفسنا: هل نحنُ نهيء أطفالنا من أجل النجاح؟ |
Tabii ki 'Google-bilmeyi' bırakmalıyız demiyorum. | TED | الآن، لا أقول بالتأكيد أنه علينا التوقف عن المعرفة عبر جوجل. |
Yapacağımı biliyorum bu yüzden burada dursak iyi olur. | Open Subtitles | انا فقط أعلم أنني سأفعل, لذا علينا التوقف. |
Şimdi beni işe bırakmadan önce kahve almak için durmamız gerekecek. | Open Subtitles | أنا أبحث عن وظيفة. حسنا, الآن سيكون علينا التوقف لشراء القهوة |