Kağıdını geri alırken mükemmele yakın bir sonuç bekliyordu, ama elinde sıfır yazan kağıtla sınıfın diğer ucundan bana bakarken buna inanamadı. | TED | حصل على ورقته وهو يتوقع الحصول على علامة تامة، ولم أستطع أن أصدق عندما نظر إلى عبر الغرفة رافعا صفرا |
Bagaja bakarken yüzündeki ifadeyi gördüm. | Open Subtitles | رأيت وجهه عندما نظر إلى الصندوق |
Michelangelo saf mermere baktığında ortaya çıkmaya can atan bir figür gördüğünü söylemişti. | TED | صرَّح مايكل أنجلو أنه عندما نظر إلى الرخام الخام، بأنه رأى شخصية تكافح من أجل التحرر. |
Kraliçesinin gözlerine baktığında dünyadaki tüm güzelliği görüyormuş. | Open Subtitles | عندما نظر إلى عين الملكة، رأى كل الحب والجمال في العالم |
eğer buna dokunsaydın bana, İsa Peygamberin yüzüne baktığında Yahya Peygamberin ne gördüğünü söyleyebilirdin. | Open Subtitles | بأنك إن لمست هذا... هل لك أن تقول لي ماذا رأى القديس يوحنا عندما نظر إلى وجه المسيح |
E.O. Wilson bana bir keresinde karıncalara baktığında -- onları sevdiğini ve onlar hakkında daha fazlasını öğrenmek istediğini söyledi. -- onlara ölçeklerini düşünerek baktığını söyledi. | TED | ويلسون قال لي ذات مرة انه عندما نظر إلى النمل -- كان عاشقا لها ، طبعا، وانه يريد معرفة المزيد عنها -- وقال انه يتطلع بوعي عليهم من وجهة نظر الحجم. |