Yeşil Bölge'deki kadın ve çocukları öldürmekten daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل أكثر من قتل النساء والأطفال في المنطقة الخضراء |
aslında derin öğrenme bundan daha fazlasını yaptı. | TED | في الواقع التعلم العميق قد فعل أكثر من هذا |
- Dava açmadan fazlasını yapmış gibi sanki! | Open Subtitles | -حسناً، يبدو أنّه فعل أكثر من رفع دعوى . |
Danstan fazlasını da yapabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك فعل أكثر من الرقص معه. |
Defiance için çok daha fazlasını yapabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك فعل أكثر من هذا بكثير (لأجل (ديفاينس |
Evet, CMR'i etkinleştirmek, yerini belirlemekten çok daha fazlasını yaptı galiba. | Open Subtitles | أعتقد أن تفعيل المعالج فعل أكثر من مجرد تحديد موقعه |
Aslında, bundan daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | في الحقيقة فعل أكثر من هذا |
Bundan daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | فعل أكثر من ذلك. |
Yalan söylemekten fazlasını yapmış. | Open Subtitles | -حسناً، لقد فعل أكثر من الكذب . |
Ne kadar süre sana bundan daha fazlasını yaptırdılar? | Open Subtitles | كم استغرقهم لإجبارك على فعل أكثر من ذلك ؟ |
bundan daha fazlasını ya da daha iyisini yapamazdın | Open Subtitles | لم يكن فى مقدورك فعل أكثر من هذا |
Bu diplomayı almaktan daha fazlasını da yapabilirsin Max. | Open Subtitles | يُمكنك فعل أكثر من الحصول على تلك الشّهادة يا (ماكس). |
- Çok daha fazlasını yapabilirsin. | Open Subtitles | - تستطيع فعل أكثر من هذا |