zekiydi, iyi bir atletti, popülerdi, ve en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | كان ذكياً, رياضياً بارعاً معروف, وقد كان أعز أصدقائى حسناً؟ |
Eleman zekiydi, tecrübeliydi profesyoneldi. Kisacasi harikaydi. | Open Subtitles | هذا الرجل كان ذكياً و محترفاً و راقياً رائع جداً |
Üçüncü domuzcuk akıllıymış. | Open Subtitles | أرى أن الخنزير الصغير الثالث .كان ذكياً |
Frank zeki biriydi ama o takıntılı, anlaşılması zor, dik kafalı, keyifsizdi. | Open Subtitles | (فرانك) كان ذكياً ولكنه كان مهووساً ، صعب المراس عنيد و مكتئب ، |
Ama eğer zeki olsaydı, arkasına dönmeden önce B noktasından girip A noktasından çıkabilirdi. | Open Subtitles | لكن لو كان ذكياً يستطيع الدخول عند النهاية ب ويخرج عند النهاية ا قبل أن يدور ويعود |
Yönetim kurulunun bu kadar zeki olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اعرف ان المجلس كان ذكياً لهذه الدرجة |
Demek istediğim, yani akıllıydı ve etkileyci... | Open Subtitles | أعني، كما تعلمين كان ذكياً. |
10 patoloji laboratuvarı zincirini kuracak kadar zekiyse şehirden kaçacak kadar da zekidir sanırım. | Open Subtitles | كان ذكياً بما يكفي لفتح 10 مختبرات للمرضيات.. ولعله على الأرجح ذكيٌ كفايةً ليخرج من المدينة. |
O parayı zeki olduğu için verdiklerine inanmak istiyordu. | Open Subtitles | كان يريد الاعتقاد بأنة نال النقود لأنة كان ذكياً |
Hatta ufak bir çocuk için Çok akıllıydı. | Open Subtitles | حتى عندما كان ولد صغير كان ذكياً |
Eleman zekiydi, tecrubeliydi profesyoneldi. Kisacasi harikaydi. | Open Subtitles | هذا الرجل كان ذكياً و محترفاً و راقياً رائع جداً |
zekiydi, iyi bir atletti, popülerdi, ve en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | كان ذكياً, رياضياً بارعاً معروف, وقد كان أعز أصدقائى |
Chavez'in olayında faklı olan, yeteri kadar zekiydi ve insanlar arkasında sağlam duruyorlardı bu şeklide üstesinden geldiler. | Open Subtitles | ما عدا في حالة شافيز ، لقد كان ذكياً كفاية , و كان الناس يؤيدونه بقوة حتى أنّه تخطى الأمر. |
Yanılmıyordu ikisi de zekiydi aklı başında, kültürlü | Open Subtitles | ولم يكن على خطأ. فكلاهما كان ذكياً, لامعاً, لمّاحاً |
Travers, bir izleme cihazı getirecek kadar akıllıymış. | Open Subtitles | ترافيس) هذا كان ذكياً بما) يكفي ليحضر جهاز التتبع |
Vilandro akıllıymış. | Open Subtitles | . فيلاندرو" كان ذكياً" |
John G. zeki biriydi. | Open Subtitles | (جون ج. ) كان ذكياً |
Bu hiç mantıklı değil. İnsanlar ona sürekli hilkat garibesiymiş gibi davranırdı. O kadar zeki olsaydı bunu başlarına kakmadan duramazdı. | Open Subtitles | و لكن هذا غير منطقي ، كانت تتم معاملته كغريب الاطوار و لو كان ذكياً لكان سيحب أن يظهر هذا |
Onun hep zeki olduğunu düşünmüşümdür. | Open Subtitles | دائماً ما اعتقدت أنه كان ذكياً. |
Ne kadar zeki olduğunu anlatıyordu. | Open Subtitles | حين أخبرني كيف كان ذكياً. |
Demek istediğim, yani akıllıydı ve etkileyci... | Open Subtitles | .أعني، كما تعلمين كان ذكياً |
Komik olduğu kadar zekidir inşallah. | Open Subtitles | إن كان ذكياً بقدر خفة ظله فأنا موافق. |
Çok akıllıydı. Çok kibar olabiliyordu. | Open Subtitles | كان ذكياً و طيباً جداً |