Peki, efendim. Ama fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | حسناً سيدي لكنه ليس لدينا متسعٌ من الوقت |
fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | واضح ؟ ليس لدينا متسعٌ من الوقت |
Almeida'nın Afrikalılar için çalıştığını ve fazla zamanımız olmadığını bilmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | يحتاجون بأن يعملوا على (ألميدا) من الجانب الأفريقي ويحتاجون لمعرفة بأننا ليس لدينا متسعٌ من الوقت |
fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | لم يعد لدينا متسعٌ من الوقت |
Bak Jules, fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | أصغي (جولز) ليس لدينا متسعٌ من الوقت |