Eğer, eski bir deniz komandosu iseniz, hala elinizden geleni yaparsınız. ama bunu Öğrenmenin bir tek yolu vardır. | Open Subtitles | إن كنت من القوات البحرية من المحتمل أنه ما زالت لديك تلك المهارة، لكن هناك طريقة وحيدة لمعرفة ذلك |
Ama ne olursa olsun, bunu Öğrenmenin tek yolu oturup konuşmak. | Open Subtitles | ولكن مهما يكن ، فالطريقة الوحيدة لمعرفة ذلك هي الجلوس والتحدث |
Ben sadece karımın kapısının önünde, ne aradığınızı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط فضولي لمعرفة ما تفعله بالضبط عند باب زوجتي |
Ne yapılması gerektiğini biliyorsun. Ve bunu yapacağını bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | تعـلم ما ينبغي الـقيام به وأحتاج لمعرفة أنك ستقوم بهذا |
Hükümetlerimiz denizaltılarımıza ne olduğunu bulmak için kaynaklarımızı birleştirme kararı aldı. | Open Subtitles | لقد اتفقت حكوماتنا على اتحاد مصادرنا لمعرفة ما الذى حدث لغواصاتنا |
Hesabını bulmaya çalıştım ama nereden bağlandığını öğrenmeye imkan yok. | Open Subtitles | ولكن لا يوجد وسيلة لمعرفة المكان الذي كانت تدردش منه |
Gerçeğin önündeki engeli aşabiliyor muyum diye görmek için bir gün daha ver. | Open Subtitles | أعطنى يوماً واحداً لمعرفة إذا كنت أستطيع الخوض خلال هذه الكتلة إلى الحقيقة |
Yapın şunu! Acilen nakliye aracının geliş zamanını öğrenmem lazım. | Open Subtitles | أيّها الرئيس، إنّي بحاجةٍ ماسةٍ لمعرفة موعد وصول وسيلتي النقل |
Politikalar hakkında birşey Öğrenmenin çok iyi bir yolu geçmişe bakmaktır. | TED | و الطريقة المثلى لمعرفة المزيد عن السياسة هو النظر إلى ماتم فعله في السابق |
Öğrenmenin tek yolu gitmek ve keşfetmek. | TED | الطريقة الوحيدة لمعرفة ذلك هي الذهاب والاستكشاف. |
Öğrenmenin bir yolu var. Bu gece Colomb Caddesinde bir yürüyüş yap. | Open Subtitles | :هناك طريقة واحدة لمعرفة ذلك امش الليلة على شارع كولمبس |
Kate, hepimiz ona inandık. Ama bu adamın gerçekten ne düşündüğünü bilmek imkansız. | Open Subtitles | كيت , كلنا صدقناه و لكن لا يوجد طريقة لمعرفة بما يفكر به |
Ama satış yaptığım insanların çoğu bunu bilmek zorunda değil. | Open Subtitles | لكن معظم الناس التى أتعامل معهم، لا يحتاجون لمعرفة ذلك. |
Karşımızdakinin kim olduğunu bilmek için profile ihityacımız yok. Korkağın teki. | Open Subtitles | لا نحتاج إلى مواصفات لمعرفة نوع الرجل الذي نواجهه، إنه جبان |
Cevap ver, Peter.. İyi olduğunu bilmem gerekli. Aksi taktirde seni programdan çıkaracağım. | Open Subtitles | يجيبني، بيتر لست بحاجة لمعرفة ان كنت لا بأس خلاف ذلك سوف يأخذك |
Bağlılığın takdire şayan fakat şu an her şeyi bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | ان ولائكِ لجديرٌ بالثناء ولكني بحاجة لمعرفة كل شيء في الحال. |
Sadece bunu nasıl düzelteceğimi bulmak için biraz zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة الى بعض الوقت لمعرفة كيفية جعل هذا الحق. |
Hele ki çocuklarınızın ne yaptığını öğrenmeye çalışırken gördüğünüz tek tepki homurdanma, "iyi işte" cevabı ve saç savurup geçmeyken. | Open Subtitles | لمعرفة مالذي يحدث مع أولادكم حيث كل ما أحصل عليه منكم هو النوم أو انكم على بخير أو تسرحون شعركم |
Muhtemelen aileyi kim daha çok utandırabilir diye kız kardeşini örnek alıyor. | Open Subtitles | إنه على الأرجح يتبع مثال أخته لمعرفة من يستطيع إذلال الأسرة أكثر |
- Doğru röntgeni alabilmek için nerenin acıdığını öğrenmem gerekiyordu. | Open Subtitles | احتاج لمعرفة مكان الألم حتى استطيع طلب الاشعة السينية الصحيحة |
Sebebini anlamak için ilk önce DNA'mızın nereden geldiğini öğrenmemiz işimize yarar. | TED | لمعرفة السبب، يجب في بداية الأمر معرفة من أين ينحدر حمضنا النووي. |
Babanla görüşebilme şansım olabilir mi? Evimin yolunu bulmaya çalışıyorum da. | Open Subtitles | هل يمكنني التحدث مع أبيك أحتاج لمعرفة طريق العودة إلى وطني |
Ama şuan bu işi çözmenin bir yolunu bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن علينا أن نفعَل ما في وسعنا لمعرفة ذلك الأن. |
Yakın zaman dek, aslında bir aşının nasıl çalıştığını bilmemiz gerekmiyordu. | TED | حتى مؤخرا, لم نكن في حاجة لمعرفة كيف بالضبط يعمل اللقاح. |
Bir yerçekimi kuyusuna yakınsın. Nerede olacaklarını bilmenin yolu yok. | Open Subtitles | أنت قرب حافة ابار الجاذبية لا مجال لمعرفة أين سيكونوا |
Amanda'nın kalp atışını kapımın dışında olduğunu bilecek kadar iyi tanıyordum. | Open Subtitles | والآن أعرف نبض أماندا بشكل كافي لمعرفة أنها تقف خلف بابِ |
Hele bir caniyle burun buruna gelip, onu öldürdüğünü bilmesi? | Open Subtitles | ولكن لمعرفة انها جاءت قريبة جدا إلى وحش وأنها قتلته؟ |
Onların yöntemlerini ve araçlarını anlamamız gerekiyor ve onlardan bir şeyler öğrenmeliyiz. | TED | نحناجُ لمعرفة ما هي مهاراتهم وما هي أدواتهم ونحنُ بحاجة للتعلم منهم. |