Şunu dinleyin "Napolyon Elbe'den kaçtı ve Paris'e doğru ilerliyor. | Open Subtitles | اسمعوا هذا، الامبراطور "نابليون" يترك "إلبا" و يتحرك ل"باريس" |
Tek başına Paris'e çekip gittikten sonra bana ne göndermiş olabilir ki? | Open Subtitles | ما الذي ارسله لي بعد ذهابه ل"باريس" بمفرده ؟ |
- İkiniz Paris'e gidip takviye getirin. | Open Subtitles | أنتما الإثنان إذهبا ل "باريس" وأحصلا على المساعدة, |
- Sen Jamie ile takılmak istiyorsan, neden Paris'e senin yerine gitmeyeyim? | Open Subtitles | بم أنك تحاول الظفر ب(جايمي) ما رأيك أن أذهب ل(باريس) مع (سامانثا) -بدلاً منك؟ |
Balayı için Paris'e gittiler. | Open Subtitles | لقد ذهبوا ل"باريس" لقضاء شهر العسل |
Paris'e taşınmamıza sadece 962 gün kaldı. | Open Subtitles | (لم يبق على إنتقالنا ل(باريس سوى 962 يوم |
Benim hatamdı. Paris'e gitmek aptalca bir fikirdi. | Open Subtitles | لقد كان خطأي ،فكرتي (الغبيه للإنتقال ل(باريس |
Onunla Paris'e gittiğinde çok eğlendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | إنني أتذكر كلامك لي عن المتعة التي شعرت بها عندما سافرتما ل(باريس). |
..sırf benle Paris'e gitmek için teptin. Ne mail attı, ne mesaj. | Open Subtitles | لكي تذهب معي ل ( باريس ) و لم يتصل او يرسل حتي رسالة |
Seninle Paris'e gelmem için tabi ki. | Open Subtitles | سأذهب ل"باريس" معك بالطبع |
Her hafta Paris'e uçan bir aile değildik. | Open Subtitles | ولم نكن نذهب ل (باريس) كل اسبوع |
Her hafta Paris'e uçmak abartıldığı gibi değil zaten. | Open Subtitles | اوه , الذهاب ل( باريس) امر مبالغ به |
Paris'e götürdüğüm bir kız arkadaşım var. | Open Subtitles | لدي صديقة و لقد ذهبنا ل ( باريس ) |
- Paris'e ne zaman gidiyoruz? | Open Subtitles | متى سنذهب ل(باريس) ؟ |