Bana söylemesine izin verilmeyecek kadar çok gizliydi. | Open Subtitles | لم يكن مسموحاً له بأخباري.. كان في غاية السريه |
Bana söylemesine izin verilmeyecek kadar çok gizliydi. | Open Subtitles | لم يكن مسموحاً له بأخباري.. كان في غاية السريه |
Bu konuyu açmasına izin vermeyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | نعم، قال إنك أنت قلت إنه ليس مسموحاً له التكلم عن الموضوع |
Konuşmasına izin yok. | Open Subtitles | ليس مسموحاً له التحدّث |
Ülkesinin savaşa girmesiyle, A.B.D. ordusuna katıldı. Uçmasına izin verilmedi. | Open Subtitles | ،التحق (سكينر) بالقوات الأمريكيّة عندما دخلوا الحرب، لم يكن مسموحاً له بالطيران |
Konuşmasına izin yok. Yine akciğeri. | Open Subtitles | ليس مسموحاً له بالكلام. |
"Artık okula gitmesine izin verilmiyor." | Open Subtitles | لم يعد مسموحاً له" "... |