"نساء" - Traduction Arabe en Turc

• kadın
• kadınlar
• kadınları
• kadınlarla
• kadınların
• kadını
• kadınla
• kadının
• kadınlara
• kadından
• kadınlardan
• kız
• kadınız
• bayan
• kadına

Bir araştırmada, kadın kodlayıcılar benim gibi cinsiyetlerini gizlediklerinde kodlarının erkeklere oranla yüzde dört daha fazla kabul edildiği bulunmuş.
ووجدت دراسة أخرى أنه عندما أخفت نساء مبرمجات جنسهن على منصة، مثلي، تم قبول برمجتهن أكثر من الرجال بأربعة بالمائة.

O kalabalıkta kadın ve çocuklar olduğunu fark ettiniz mi?
جنرال هل كنت تدرك وجود أطفال و نساء في التظاهرة؟

Hiç soğuk bile olmayan bir yerde böyle kürkleri olan kadınlar.
نساء بالفراء مثل تلك حتى عندما لا يكن هناك برد أبدا.

En güzel evler senin olur, karşında çıplak kadınlar dans eder.
سوف تحصل على أفضل كوخ بالإضافة إلى نساء عاريات يرقصن حولك

kadınları benden daha çok seviyorsun, ama onlardan nefret edemiyorsun.
لقد أحببت نساء أكثر مني ولكن لم تكرههم على الإطلاق

Sizin kültürünüzde daha yaşlı kadınlarla birlikte olmak normal, değil mi?
انه طبيعي ان تكون مع نساء اكبر سناً في ثقافتك، صحيح؟

Günde iki üç farklı kadın oda anahtarlarını avucuma sıkıştırıyor ve bu yüzden sanırım çok fazla kadınla beraber oldum, evet.
انهن يضعن مفاتيح غرفهمن فى يدى مرتين او ثلاثه فى اليوم نساء مختلفات اذا , انا اعتقد انى أبلى حسنا ..

Demin dediğim şey için kusura bakma. kadın tangasından bahsetmedim.
إسمعي ما قصدته آسف كنت أرغب بالقول نساء وثياب بحر

Burada yabancı kadın görmeye alışkın değiller. Ne kadar ödedin?
إنهم لا يرون نساء أجنبيات في هذه السوق كم دفعتِ؟

Burada iki güneş var ve kadın yok, ne halt edeceğim?
هنالك ولدان وبدون نساء ماذا بحق الجحيم من المفترض أن أفعل؟

Ve Hindu zalimler, kendi Müslüman kadın ve çocuklarımızı katlettiler.
او الهندوس المتعصبين في الهند يقتلون أطفال و نساء المسلمين

Ve kocalarına sadık kalan siz kadınlar... bölgedeki en cesur insanlar olarak hatırlanacaksınız.
أيتها النسوة اللاتي وقفتن بجانب أزواجكن سوف يتم تخليد ذكراكن كأشجع نساء البلاد

kadınlar. Sen de tıpkı diğerleri gibisin. Akıl oyunları oynuyorsun.
نساء , كالباقيات , ألاعيب ذهنية أنت تشعر بالنشوة لذلك

Ama bu dünyada bayan Sonia gibi kadınlar da var.
ولكن هناك نساء مثل السيدة سونيا فى هذا العالم أيضا

50 yaşındaki kadınlar orduya katılırlar ve minnettar 18 yaşındakilerle birlikte olurlar.
نساء في الخمسينات من العمر يلتحقن بالجيش، ويعاشرن فتيان في الثامنة عشر

Herhangi bir boyuttan gelen, tehlike içindeki kadınları asla geri çeviremez.
لا يمكنه ان يرفض نقل , نساء ذائبات من بُعد آخر

Cathy harika birine benziyor. Ama başka kadınlarla da olmuşsundur sen.
تبدو كاثي عظيمة ولكن من الواضح أنك كنت مع نساء آخرين

kadınların temsilinin yükseliş talebi benim gibi Afrika-Latin kökenlileri otomatik olarak kapsamaz
المطالبات بزيادة تمثيل النساء لم تشتمل تلقائيًّا على نساء لاتينياتٍ أفريقيات مثلي.

Üç kadını öldüren birine bir insan nasıl âşık olabilir?
كيف لأى احد ان يجب رجلا قتل ثلاثة نساء ؟

Dört bekar kadının homoseksüel erkekler gibi davrandığı bir dizi.
أنه برنامج عن أربع نساء عازبات يتصرفن كأنهم رجال شاذين

Dedi ki... Babası için yeterli değilmişim ve bu nedenle başka kadınlara bakmış.
قالت أنّي لم أكن كافية لوالدها وأنّه لهذا السبب كان يُواعد نساء أخريات

Dünyadaki 10 kadından dokuzu, hayatları boyunca en az bir çocuğa sahip oluyor.
عالميًّا، تسع من كل عشر نساء سيُنجبن طفلًا واحدًا على الأقل في حياتهن.

Görünüşe bakılırsa Hazlit'in değişik kadınlardan bir sürü çocuğu varmış.
يبدو أن هازلت أنجب مجموعة أطفال من عدة نساء مختلفات

Cesetlerden geriye kalanlara bakarak adli tıp hepsinin genç kız olduğunu bazılarının ise 12, 13 yaşlarında olduğunu tahmin ediyor.
الآن و من حجم رفات الضحايا الطب الشرعي يرجح أنهن مرهقات كلهن نساء بعضهن في سن الـ 12 و 13

Bu biz kadınlara bağlıdır çünkü bizler kadınız. çünkü bizler çocuklarımızı seviyoruz.
انه راجع الينا نحن النساء لاننا نساء لاننا نحب اطفالنا

Bir çete dolusu güzel bayan pistte popolarını sallamaya hazır.
لدينا عصابة نساء حسناوات على ساحة الرقص جاهزون لهز مؤخراتهن

Yani açıkça, kıyafetleri bir çok farklı kadına ödünç verilmişti.
وهو واضح جداً بأن ملابسها كانت تستعار من قبل نساء متعددات