Fakat biz sadece olmadığını biliyoruz, değil mi? | TED | ولكننا نعلم أنها ليست مجرد صدفة, أليس كذلك؟ |
Pekala, burası onun evi ve orada olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، هذه هو منزلها و نحن نعلم أنها ليست هناك |
Senin fikrin olmadığını biliyoruz. Ama hatıra saklamayı sevdiğini de biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنها ليست فكرتك لكننا نعلم أيضاً أنك تحب الإحتفاظ بتذكارات |
Bu kadar basit olmadığını bildiğimiz halde, çocuklarımıza iyi ve kötü hakkında hikayeler anlatırız. | Open Subtitles | نقول لأطفالنا قصصا عن الخير والشر بينما نعلم أنها ليست بهذه السهولة |
Felç olmadığını bildiğimiz halde felçliymiş gibi davranacağız ve düzelecek mi? | Open Subtitles | نحن نعلم أنها ليست كذلك ولكن نتظاهر بأنها كذلك حتى تتوقف من مشللها ؟ |
Ganimet olmadıklarını biliyoruz. | Open Subtitles | . ونحن نعلم أنها ليست تذكار |
Burada olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنها ليست هنا |
Çok cazip olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنها ليست فاتنة |
Onun hastanede olmadığını biliyoruz, Cal. | Open Subtitles | "نعلم أنها ليست بالمشفى يا "كال |
- Arka tarafta olmadığını biliyoruz, Dan. | Open Subtitles | (نعلم أنها ليست هناك في الخلف, (دان |
Arayanın Monk olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | (نحن نعلم أنها ليست من (مونك |
Onların wimpler olmadıklarını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنها ليست (ويمبس) |