Helen sabah ofisimi arayıp torununun kaybolduğunu söyledi. | Open Subtitles | إتصلت هيلين بمكتبي هذا الصباح وقالت لي بأن حفيدها كان مفقوداً |
Bir gün dükkanıma gelip kolyemin aynısından onda da olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد جاءت إلى متجري ذات يوم وقالت لي بأن لديها قلادة مثل هذه |
Babasının, çocuğu kabul etmediğini söyledi. | Open Subtitles | وقالت لي بأن والده لا يريد ان يعمل شيء له |
Bu konuyu düşünmemi ve kimseye söylemememi söyledi, yoksa... | Open Subtitles | وقالت لي بأن أفكر في الأمر، وألّا أخبر أحدا وإلّا... |
Cama gitmemi söyledi. | Open Subtitles | وقالت لي بأن اذهب إلى النافذة |