Leopar ve panterlerle çalışıyor, ve .454'lik bir Ruger Casull tabancası var, ki onu bulamadığını söylüyor. | Open Subtitles | نعم انه يرعى النمور والفهود وعنده المسدس 454 روجر كاسل والذي يقول بأنه لم يجده |
Kesinlikle Jeff değil. Ona bir şey yapmadığını söylüyor. | Open Subtitles | و ذلك بالتأكيد ليس جيف يقول بأنه لم يقم بأيذاءه |
Arkadaşım yutmadığınızı söylüyor. | Open Subtitles | صديقي يقول بأنه لم يأخذه. ثم .. |
Yetkili ajanımız görmediğini söylüyor. | Open Subtitles | العميل المسؤول يقول بأنه لم يرها قط |
Müşteri, yanlış bir şey yapmadığını söylüyor. | Open Subtitles | عميلنا يقول بأنه لم يرتكب شيء خاطأ |
Yalnız olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | حسناً , يقول بأنه لم يكن بمفرده |
Henshawe, daha önce hiç bu kadar zengin bir damar görmediğini söylüyor. | Open Subtitles | هينشاو يقول بأنه لم ! يرى ابداً أرضاً أغنى |
Henshawe hiç bu kadar zengin bir damar görmediğini söylüyor. | Open Subtitles | هينشاو يقول بأنه لم ! يرى ابداً أرضاً أغنى |
Arkadaşlarım olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | صديقي يقول بأنه لم يأخذه. |
Joey intihar olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | جوي يقول بأنه لم يكن إنتحاراً |
Yüzü hâlâ unutmadığını söylüyor. | Open Subtitles | وجهه يقول بأنه لم ينتهي منها. |
Emerson bürodaki adamıyla konuştu. Güvende olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | عُلم، (ايمرسن) تحدث مع رجله الذي داخل المباحث، يقول بأنه لم يرك أحد |
Ama Kirby'i öldürmediğini söylüyor ve ona inanıyorum. | Open Subtitles | لكنه يقول بأنه لم يقتل (كيربي)، وأنا أصدّقه |