Babamdan kalan tek şey bu. Bir daha gözümün önünden ayrılmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إنها الشيء الوحيد الذي لدي من أبي لن أدعها تغيب عن بصري ثانية |
- Gözü önünden ayrılmasına izin vermemiş. | Open Subtitles | انه لا يجعلها تغيب عن نظره |
Gözümün önünden ayrılmasına müsade etmiyorum. | Open Subtitles | لن أدعها تغيب عن ناظري |
Geçen seferki gibi gözünün önünden ayrılmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدعيه يغيب عن عينك كمان فعلتِ المرة السابقة. |
Bu yaşanan olaydan sonra onun gözümün önünden ayrılmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً، بعدما حدث لن أدعه يغيب عن ناظرى |
Yani gözünün önünden ayrılmasına izin verme. | Open Subtitles | ولذلك لا تدعيه يغيب عن ناظركِ |
Gözünün önünden ayrılmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدعيه يغيب عن ناظرك |