Bütün bunların önlenebileceğini söylüyordu. | Open Subtitles | نقطته كانت هو أن الحالة بأكملها كان يُمكن أن يتم تجنبها |
Birkaç yılda bir burada kötü bir hikâye olur. Bunun önlenebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | هُناك قصة سيئة حدثت من بضع سنوات هنا و لست متأكداً ما إذا كان يمكن تجنبها. |
Shota'nın öngörülerinin önlenebileceğini biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا, نحن نعرف أن رؤي "شوتا" يمكن تجنبها. |
Fabrikanın kamera kayıtları bu korkunç trajedinin önlenebileceğini ortaya çıkardı. | Open Subtitles | من المصنع تكسف ان CCTV لكن لقطات ال هذه المأساه الفظيعه كان من الممكن تجنبها |