Ateşi iki derece düştü ve şişkinlik neredeyse indi. | Open Subtitles | درجة الحرارة انخفضت درجتين و التورم زال تقريباً |
Radyal sinir tam olarak merminin girdiği yerde değil ama şişkinlik baskı yapabilir ve dirseğin üzerinde bayağı bir şişkinlik olduğu aşikâr. | Open Subtitles | وظائف اليد سليمة. لكني قلق بشأن العصب الكعبري. لم تصب الرصاصة موضع العصب الكعبري لكن التورم يمكن أن يضغط عليه. |
şişkinlik. Tamam, 101 no. | Open Subtitles | انتفاخ المعدة ، حسناً ، الفتيات العارضات |
Supraklaviküler çentiğinde bir şişkinlik var. | Open Subtitles | هناك انتفاخ في الشق الخاص بك فوق الترقوة |
Biyopsi, egzama sandığınız şeyin damarlarınızdaki şişkinlik olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | الخزعة أكدت ان ما ظننت انه إكزيما كان بالواقع تورم لأوعية الدم |
Ayrıca gözün altında şişkinlik görüyoruz. | Open Subtitles | من المهم أن تلاحظ أيضاً من الانتفاخ تحت العين |
Ne yüzük görüyorum, ne bir kız arkadaş ne de bir şişkinlik. | Open Subtitles | أنا لا أرى خاتم، ولا حبيبة أو نتوء |
Biraz kapatıcı ve şişkinlik için de biraz basur kremiyle gitmeye hazır olursun! | Open Subtitles | تغطية صغيرة وبعضاً من كريم مضاد التورم و ستصبحين رائعة للذهاب |
Dış bulgular, yüzeyde kılcal ve atar damarlarda şişkinlik, göz bebeklerinde sarılığa benzer renk değişimi. | Open Subtitles | الأعراض الخارجية التورم الواضح لكل العروق والأوعية السطحية تَصْفر مثل صفرة العيون |
şişkinlik azalırsa onu komadan çıkaracağız ve beyin hasarının ne boyutta olduğunu daha iyi görebileceğiz. | Open Subtitles | إذا خف التورم سنوقضها. ومن الأفضل أن نقيم وضعنا في حال التلف الدماغي. |
Pıhtıyı aldık ama çok fazla şişkinlik vardı. | Open Subtitles | تمكنّا من إخراج الخثرة، لكن كان هناك الكثير من التورم. |
Hiç şişkinlik yapmadı, koca kek... | Open Subtitles | ولم تسبب تلك الكعكه الكبيرة أى انتفاخ |
Neden? - Çünkü şişkinlik yapar. - 101 nolu kızlar kuralı. | Open Subtitles | انتفاخ المعدة - هذه هي فقط طريقة الفتيات العارضات - |
İlk yaralanmanın olduğu yerde şişkinlik oldu. | Open Subtitles | وكان هناك انتفاخ حول مكان الجرح |
Bu kadar hızlı ve lokalize şişkinlik lenf nodu kaynaklı olmalı. | Open Subtitles | تورم بهذه السرعة و بمكان موضعي لا بد انه من العقد اللمفية |
Başı anormal bir açıda ve alnında bariz bir şişkinlik mevcut. | Open Subtitles | رأسها بزاوية غير عادية و هناك تورم خفيف بمقدمة رأسها |
Giriş yarasının etrafında epey bir şişkinlik var muhtemelen büyük bir hematom. | Open Subtitles | هناك تورم كبير حول جرح دخول الرصاصة ربما ورم دموي كبير. |
Bir kez daha gözün etrafında görünür şişkinlik ya da diğer bir deyişle parlama yok. | Open Subtitles | مرة أخرى لا ترى الانتفاخ و التجاعيد حول العينين أو تلألؤ العينين |
Belirtileri arasında, şişkinlik yüksek tansiyon, nöbet... | Open Subtitles | الأعراض تشمل على الانتفاخ, ضغط الدم المرتفع إمساك |
Arterinizde şişkinlik yapan anevrizmanın yerini tespit edeceğim. | Open Subtitles | إذا سوف أحدد مكان "أم الدم"، وهي الانتفاخ في جدار الشريان. |
Sen nenden bahsediyorsun? Ne yaparsam yapayım, önümde bir şişkinlik olacak, yani... | Open Subtitles | فسوف يكون لى نتوء ناعم فى المقدمة ...أعنى |
Tabii. Doktor, muhtemelen şişkinlik yapmış bir lenf nodu olduğunu söyledi. Unuttun mu? | Open Subtitles | صحيح , حسناً , لقد قال أنه ربما كانت فقط عقدة لمفاوية متورمة , أتذكر ؟ |
"yanetkiler, ruh halinde değişiklik, aşırı sinirlilik, ve bir yada daha çok memede şişkinlik." | Open Subtitles | "{\pos(190,210)}الأعراض الجانبيّة تتضمّن تقلّب المزاج،زيّادةالتهيّج" "{\pos(190,210)}و تورّم أحد الأثداء أو كلاهما" |
şişkinlik, artık sen nefes almayana dek devam edecek. | Open Subtitles | سيستمر الإنتفاخ حتى لا تصبح قادراً على التنفس |