Akademideyken buna benzer bir şey uçurmuştum. | Open Subtitles | حلّقت بشيء مماثل في أيام الأكاديمية. حسنٌ. |
Sen daha Akademideyken, senin hakkında konuşurduk. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث عنك عندما كنت فى الأكاديمية |
Akademideyken, bir arkadaşın evinde. O kendi arkadaşlarıyla gelmişti. | Open Subtitles | في الأكاديمية في جمعية الأصدقاء كانت تأتي مع صديقاتها |
Sen Akademideyken vakit geçirdiğim adamla aynı adam değilsin. | Open Subtitles | لقد تغيّرت عمّا كُنتَ عليه عندما كُنتَ في الأكاديمية |
Ben Akademideyken o iki işte birden çalışıyordu her şeyle o ilgileniyordu. | Open Subtitles | عملت بعملين حين كنت بالأكاديمية لتلتقي النهايات |
Akademideyken gözüm üzerinizdeydi. | Open Subtitles | أنا أراقبكما أنتما الاثنان منذ أن دخلتما إلى الأكاديمية |
Ben Akademideyken her öğrenci doğru ağırlıkta... doğru boyda, doğru renkteydi, ve hepsinin Johnson'ları vardı Lassard. | Open Subtitles | عندما كنت بهذه الأكاديمية كل طالب عسكري كان له وزنه الصحيح الإرتفاع صحيح، اللون الصحيح وهم جميعاً كان عندهم جونسون، لازارد |
Akademideyken, bazıları seninle dalga geçerdi. | Open Subtitles | تعرف، ظهر في الأكاديمية... البعض من الرجال كانوا يسخرون منك. |
-Fazla uzun. Doğru. -Moe Akademideyken sınıf arkadaşımdı. | Open Subtitles | مو هنا كان زميلي في الأكاديمية |
O Akademideyken Kang bir eğitmenmiş. | Open Subtitles | كان المدرّب عندما كانت في الأكاديمية. |
- Akademideyken imzalattılar ama reddedildim. | Open Subtitles | لقد قمنا بالتوقيع على ذلك في الأكاديمية |
Akademideyken bir lakabı varmış. | Open Subtitles | كان له اسم شهرة --في الأكاديمية |
Akademideyken bana gelmişlerdi. | Open Subtitles | تم الإقتراب مني في الأكاديمية |
Onu, Akademideyken hatırlayamamana inanamıyorum. 306 00:17:39,689 -- 00:17:42,058 Benden nefret etmekle çok meşgul olduğundan arkadaş olmayı denemedi sanırım. | Open Subtitles | عدم تذكرك لها أيام الأكاديمية |
İnsan yapımı bozulmalar. Akademideyken dersini görmüştük. | Open Subtitles | خروقات من صنع الإنسان، درسنا تلك القضية بالأكاديمية |
ben Akademideyken, | Open Subtitles | ،حين كنت بالأكاديمية |