"ama aynı zamanda da" - Traduction Turc en Arabe

• لكنهم ايضاً
• لكن هوَ
• لكن أيضا
• لكنه أيضًا

Kuralcılar, buraya dini nedenlerle geldiler veya öyle iddia ettiler, ama aynı zamanda da çok para kazanmak istedikleri için de gelmişlerdi.
البوريستانيين اتوا الى هنا لأسباب دينية. او هكذا قالوا لكنهم ايضاً اتوا لأنهم ارادوا اكتساب الكثير من المال

Belki dindar insanlardı ama aynı zamanda da gerçekten agresif birer kapitalisttiler, ve diğer kolonistler ile karşılaştırıldıklarında aşırı kar eğilimleri sebebiyle suçlandılar.
كانوا متدينين لكنهم ايضاً كانوا رأسماليين بعنف و قد اٌتهموا بميول ربحية بالمقارنة بالمستعمرين الاخرين

ama aynı zamanda da kayıt tutma konusundaki adı çıkmış güvenilirsizliğiydi.
لكن هوَ معروف أن حكومته سيّئة فيحفظالسجلات.

Sayın Başkan, siz şanslı bir insansınız ama aynı zamanda da asilsiniz.
سيدى الرئيس؟ لو أنى سأقول ذلك بنفسى أنت رجل محظوظ و لكن أيضا رجل نبيل

ama aynı zamanda da insanların isteyerek ya da istemeyerek kimliklerini internete koymaları sonucu da ediniyorlar.
لكن أيضا من طُرق كشف الناس لأنفسهم على شبكة المعلومات سواء أكانوا على علمْ بذلك أمْ لا.

Vücudumuzu çalıştırır ama aynı zamanda da bir güç türü.
هو ما يحرك أجسادنا، لكنه أيضًا شكل من أشكال القوة.

Bu yetişkinler için ama aynı zamanda da Thelonious için, okuyacak yaşa geldiğinde okuması için: Dünya sana diyecek ki "Daha iyi bir insan ol."
لذا، ما سألقيه عليكم للكبار، لكنه أيضًا لـ ثَالُوْنِيُوْسْ، عندما يصبح كبيرًا لقراءته: سيقول لك العالم، " كن شخصًا أفضل "

ama aynı zamanda da korkunç bir susuzluğa.
لكن أيضا ًعطش فظيع.