DEFCON-2'ye geçin. Ve bir an önce füzeleri hedeflerine yollayın. | Open Subtitles | الإنتقال لوضع التأهب المستوى الثاني عليكم بإطلاق 10 صواريخ فوراً |
Koridordaydım ve bir an önce sana haber vermek istedim. | Open Subtitles | انا في الممر و أردت أن تعرفي بأسرع وقت ممكن |
Bence hemen bir uçak bileti ayırt ve bir an önce oraya git. | Open Subtitles | أنا أود أن أحجز طائرة وأنزل إلى هناك حالاً بأقصى سرعة |
Sadece, bir an önce yemeği bitirip, motor parkına gitmek için acele ediyor. | Open Subtitles | ولكنه متلهّف قليلاً لإنهاء .. العشاء سريعاً حتى نصل إلى الكوخ المتحرك .. |
Bir an önce gel ve beni al İzlenmediğinden emin ol. | Open Subtitles | تعال وإلتقطيني حالا. تأكدى أن لا أحد يتعقبك. |
İkisiyle de ilgili her şeyi bilmek istiyorum. Bir an önce. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كل شيء يمكن معرفته عنهم في أقرب وقت |
"Bu herifi bir an önce sepetlemek gerek çünkü budalanın teki!" | Open Subtitles | سوف نضطر أن نفصل هذا الاحمق في الحال لأنه غبي للغاية |
Tüm personeli bir an önce tesisin 2 mil dışına çıkartın. | Open Subtitles | كلّ الموظّفون، أريد كلّ الموظّفون على بعد ميلين من المبنى فوراً |
Cevap vermesini bir an önce durdurmalısın. | Open Subtitles | عليكما التوقف عن الحديث عن الذكريات فوراً. |
Olay yerini bir an önce incelemezsem, birinin işlediği cinayet yanına kalacak. | Open Subtitles | إذا لم أعمل على مسرح الجريمة فوراً شخص سوف يفلت بجريمته |
bir an önce bir çözüm yolu bulup onu geri getireceğiz. | Open Subtitles | لكن أريد فقط أن تعرف أنه بأسرع وقت سنكتشف طريقة لإعادته |
Bir an önce Hava Uyarı ve Kontrol birimlerini konumlandıracağız. | Open Subtitles | سنضع نظام التحذير الجوي المسبق في المكان بأسرع وقت ممكن. |
Hadi şu adamı bir an önce parmaklıkların arkasına geri yollayalım. | Open Subtitles | دعونا نضع ذلك الرجل مرة أخرى خلف القضبان بأسرع وقت ممكن |
Bay Başkan, size bir an önce güvenli bir bölgeye gitmenizi tavsiye ederim. | Open Subtitles | سيدي الرئيس أقترح أن ننقلك الى مكان آمن حالاً |
Uzak Doğu'da acil bir durum ortaya çıktı. Bir an önce oraya gitmelisiniz.... ...Üzgünüm Devlin. | Open Subtitles | مهمة مستعجلة لكم في الشرق الأقصى أحتاجكم فيها حالاً |
İlk gördüğüm kompartımana daldım. Bir an önce eve varmak istiyordum. | Open Subtitles | ركبتبأولعربةشاهدتها، كنت أريد الوصول سريعاً إلى المنزل |
Bir an önce şehirden uzaklaşmalı ve görevlilerden uzak durmalıyız | Open Subtitles | علينا بالخروج من المدينة حالا و تحاشي السلطات |
Becerebilirsen, bir an önce satışa çıkarmanı istiyoruz, hafta sonuna kadar. | Open Subtitles | نود بيعه في أقرب وقت ممكن، في نهاية الأسبوع، لو استطعتِ |
Eminim baban bir an önce uçağa binip seni görmek isteyeceketir. | Open Subtitles | أنا واثق أن أباك يريد الطيران إلى المنزل ليراك في الحال |
Rus konsolosluğuna giden elektrik hattını bir an önce keseceksin. | Open Subtitles | أريدكِ أن تفصلى الكهرباء من القنصلية الروسية بأسرع ما يمكن |
Bir an önce buraya gel. Hızlı görülen davalar hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | حسناً, تعال هنا فورا يجب أن أكلمك عن التعقب السريع |
Dinle, bir an önce yapman gereken Yahudi olmak ne demek onu düşünmen. | Open Subtitles | أنظر، الذي تحتاج فِعله وبسرعة ،هــو التفـكير بشـأن ماذا يعني أن تكون يهودي |
Yerini rapor edelim ki bir an önce ekip göndersinler. | Open Subtitles | حسنٌ، سأبلغ عن الموقع حتى يأتينا الدعم هناك على الفور |
Eğer çocuk yapmayı düşünüyorsan bir an önce yazılmanı öneririm. | Open Subtitles | إن كنتِ تفكرين في إنجاب طفل عليكِ أن تسجليه عاجلاً |
Topu bir an önce bitirmeli. İki aya kadar sefere çıkacağız. | Open Subtitles | ذلك المدفع يجب أن ننتهى منه فى أسرع وقت ممكن,سوف نبدأ.. |
Tek söylediği "Bir an önce 30. Caddedeki metro istasyonuna gitmemiz gerekiyor... | Open Subtitles | فقط أن علينا الذهاب إلى المحطة في الشارع ال 30 بأقصى سرعة |
Riccardo'nun bir an önce dönmesini bekliyorum. | Open Subtitles | نتمنى من ريكاردو ان يعود لها باسرع وقت ممكن |