İzninizle bu hafta sonu bazı şeyleri ayarlamak için dışarı çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | بعد إذنكَ يا سيّدي، أوّد أخذ إجازة نهاية هذا الاسبوع لترتيب أموري |
Evet. Noel hediyelerinin teslimini ayarlamak için bu sabah aradım. | Open Subtitles | إتصلت هذا الصباح لترتيب طلبية لهدية الكريسماس |
Akşam yemegi ayarlamak için yeterince araştırma yaptım. | Open Subtitles | لقد أجريت ما يكفي من البحث على موقع الجوجل لترتيب موعد عشاء |
Açıkçası, bence Margie bizi birbirimize ayarlamak için bir süredir bahane arıyordu. | Open Subtitles | بصراحة، أعتقد أنه مارجي كانت تبحث عن ذريعة لإعداد لنا لفترة من الوقت. |
Depo zeminini ayarlamak için devimsel ve uyarlanabilir algoritmalar kullanıyoruz. | TED | باستخدامنا لخوارزميات ديناميكية وقابلة للتكيف لضبط أرضية المستودع. |
Hatta uydularımız bile yerden uzaklıklarını ayarlamak için burayı kullanıyor. | Open Subtitles | حتى الأقمار الصناعية تستخدمه لمعايرة المسافات في الأرض |
Geçide giden gücü ayarlamak için gerekli aletleri götürün. | Open Subtitles | إجلب الأدوات الازمة لتنظيم الطاقه على البوابه |
Şimdi, bir değiştokuş ayarlamak için babanla konuşmam gerek. | Open Subtitles | و الآن أريد التحدث إلى والدكِ لترتيب المبادلة |
Biliyorsun ki, bu evliliği ayarlamak için... çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد مررت بكثير من المشاكل . لترتيب هذا الزواج |
Öyleyse neden onun dönüşünü ayarlamak için yeni koşullar yaratmıyoruz, huh? | Open Subtitles | لذلك لماذا لا يتم إنشاء بعض المصطلحات لترتيب عودتها، هاه؟ |
- Ve siz de emlak durumunu ayarlamak için geldiğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | وأنت قلت بأنك أتيت إلى هنا لترتيب ملكيته |
Günaydın ben bir röportaj ayarlamak için biriyle konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | أريد التحدث مع أي شخص لترتيب موعد للقاء |
Görüşmeyi ayarlamak için telefon açmama izin ver yeter. | Open Subtitles | فقط أمنحيني مكالمة واحدة لترتيب لقاء |
Seni daha sonra buluşma ayarlamak için arayacağım. | Open Subtitles | سأتصل بكَ لاحقًا لترتيب مقابلة. |
Bu buluşmayı ayarlamak için çok uğraştık. | Open Subtitles | لقد فعلنا الكثير لترتيب لمّ الشمل هذا. |
Kalabalığı kontrol edecek alanı ayarlamak için, en az bir haftaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج أسبوعًا هُنا على الأقلّ لإعداد محطّات وعمليّات تحكم بالحشود. |
Yarın için ikinize ortak bir röportaj ayarlamak için. | Open Subtitles | لإعداد مقابلة مشتركة لكليكما غداً |
Hayır. Biz planımızı davranışlarımızı doğru bir şekilde ayarlamak için yazdık. | TED | لا. نحن كتبنا ذلك في الحقيقة لضبط توجهاتنا إلى المسار الصحيح فقط |
Bak, DHD'yi ayarlamak için 5 dakika kaldı derken, 2 dakika demek istemiştim. | Open Subtitles | أنظر لقد قلت خمسة دقائق لضبط الدي اتش دي أعني دقيقتين |
Makineyi ayarlamak için basit sorularla başlayalım. | Open Subtitles | لنطرح إذاً بعض الأسئلة البسيطة لمعايرة الآلة. أين وُلدت؟ |
Sorduğum bu sorular yalan makinesini ayarlamak için. - Adın Oliver Queen mi? | Open Subtitles | تلكَ الأسئلة لمعايرة كشف الكذب فهل اسمكَ (أوليفر كويتن)؟ |
Yapımcılar böyle büyük bir ekibin yolculuğunu ayarlamak için en az 24 saat gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | أخبرنا المنتجون ان لدينا 24 ساعة فقط لتنظيم السيارات ومغادرة كامل الطاقم |