Bu problemle başa çıkmanın bir yolu caydırıcılıktır: | TED | الآن , أحد الطرق للتعامل مع هذه المشكلة هي عن طريق الردع : |
Bu doğanın olaylarıyla başa çıkmanın bir yöntemi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال إن هناك إجراءات للتعامل مع مثل هذه الأحداث |
Antwon'la olan ilişkimi sana daha önce söylemeliydim ama bununla başa çıkmanın bir yolunu bulamalıyız, tatlım. | Open Subtitles | لقد كان على اخبارك بعلاقتى ب انطوان من قبل ولاكننا يجب ان نجد طريقة للتعامل مع هذا , عزيزى |
Korkmuş ebeveynler sizin gibi kontrolden çıkmış çocuklarıyla başa çıkmanın bir yolunu hep arayacaktır. | Open Subtitles | الأباء الخائفون سيحتاج دائما ليجدوا طريقة للتعامل مع الأطفال الخارجون عن السيطرة أمثالك |
Hava tehdidiyle başa çıkmanın bir yolunu buluruz. | Open Subtitles | سنجد طريقة للتعامل مع التهديد الجوي. |
Ben gerçek dünyayla başa çıkmanın bir yolunu bulmayı umuyorum. | Open Subtitles | أمل فى إيجاد طريقة للتعامل مع الواقع |
Sana olanlarla başa çıkmanın bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تجد طريقة للتعامل مع ما حدث لك |
Sana olanlarla başa çıkmanın bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تجد طريقة للتعامل مع ما حدث لك |
Bununla başa çıkmanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | جدي طريقة للتعامل مع هذا |
Kardeşini savaşa ikna etmeyi zorlaştırıyor. Bogardus'la başa çıkmanın bir yolunu bulacağından eminim. | Open Subtitles | أنه يصعب جداً من إقناعهُ بأمر الأقدام على الحرب أنا متاكد من انكَ ستجد طريقة للتعامل مع (بوجاردز). |