Bir mum yakıyorum ve tüniğimden bir parça koparıp göz bağı yapıyorum. | Open Subtitles | و سأشعل شمعه و سأقطع قطعة من ردائي و سأحولها لعصابة عين |
Baba... Teşkilattaki her yılın için Bir mum var. | Open Subtitles | اريدك ان تعلم ان هناك شمعه لكل سنه قضيتها في الشرطه |
Şimdi mutfağa gidip musluğu suyla dolduracağım, ve Bir mum bulup geleceğim. | Open Subtitles | الأن سأذهب للمطبخ,واملأ الحوض بالمياه وأبحث عن شمعه أخري |
O taksiye bir daha binmeden önce gidip ruhuna Bir mum yakmalıyım. | Open Subtitles | كان يجب أن أوقد له شمعة قبل أن أواجه سائق الأجرة ثانية. |
Savaş sona erdiğinde kilisede, sizin için Bir mum yakacağım. | Open Subtitles | عندما تنتهي الحرب، سوف أشعل شمعة في الكنيسةِ من أجلَك. |
Hiçbir anne, çocuk yapmak için Bir mum ışığı daha fazla alır. | Open Subtitles | لا يا أمي ، يتطلب الأمر أكثر من إشعال الشموع للرزقِ بالأطفال |
Hepinizin buraya gelmesini ve Bir mum yakmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد كل واحد منكم ان يأتي هنا ويشعل واحدة من هذا الشموع |
Nasıl Bir mum bu? | Open Subtitles | أي نوع من الشمع هذا ؟ |
Onu geri kazanmama engel olmaya çalışacaksan... yanına büyük Bir mum al. | Open Subtitles | واذا كنت سوف تقف بطريقي لاستعادتها من الافضل لك ان تحضر شمعدان كبير جدا |
Önemli bir şey olmayabilir, belki Bir mum, belki de bir kağıt ağırlığı. | Open Subtitles | يمكن أن يكون غير ذا أهميه ربما يكون شمعه أو ثقالة ورق |
Bir mum alır ve tek başına girersin... aynaya bakar ve üç kere onun adını söylersin. | Open Subtitles | خذ معك شمعه وقف أمام أى مرآه وقل إسمها ثلاث مرات |
Tamam, banyoya insanların kokularını azaltması için Bir mum koydum. | Open Subtitles | حسناً.. لقد وضعت شمعه في الحمام لإزالة رائحة الشباب |
Bu arada ofisim için Bir mum alabilir miyim? | Open Subtitles | بالمناسبه هل يمكنني ان احصل على شمعه لمكتبي ؟ |
Galán'ın ölümünün yasını tutmak için herkes penceresine Bir mum koydu. | Open Subtitles | ولاعلان الحداد علي جالان اضاء كل كوخ فقير شمعه |
Çıkar şunu buradan! Alçak bir masada duran Bir mum mu bu? | Open Subtitles | اخرج هذا الشئ من هنا اهذه شمعة موضوعة على طاولة منخفضة ؟ |
Eğer o deney bardağının içine bakarsanız Bir mum görebilirsiniz. | TED | إذا دققتم النظر بداخل هذا الكوب قد تشاهدون شمعة. |
Bir şey için minnettar olduklarında, insanların Bir mum yakması için fırsatımız var. | TED | لدينا فرصة لجعل الناس يشعلون شمعة حين يكونون ممتنين اتجاه أمر ما. |
Ortada yanan tek Bir mum var. Yansıtıcı gözlükler sayesinde, sonsuzluk tüm yönlere yansır. | TED | هناك شمعة واحدة، تخفق في المركز. من هذا الترتيب من الزجاج العاكس، وهو يعكس في اللانهاية في كل الاتجاهات. |
Artık burası Bir mum koleksiyoncusu ve İranlı CD dükkanı olmuş. | Open Subtitles | الآن أصبحت مجموعة من أكشاك الشموع ومتاجر أسطوانات فارسية مضغوطة |
Burada bir umumi toplantıyı değil Belediye Konağı'ndaki Bir mum ışığı seremonisi hakkında haber yapıyorum. | Open Subtitles | لن أنشر مقالا عن تجمّع عموميّ بل مظاهرة على ضوء الشموع بمبنى البلدية |
Sadece Bir mum parçasıydı. - Öyle mi? | Open Subtitles | إنها كانت قطعه من الشمع نعم |
Elime Bir mum aldım ve uç tarafını ensesine sapladım. | Open Subtitles | إلتقطت شمعدان وطعنتها به |