"bu kadarını" - Traduction Turc en Arabe

• بهذا القدر
• هذا القدر
• هذا أقل
• بذلك القدر
• هذا اقل ما
• ما أظنه قد
• لم يأخذوا جزءاً
• كهذا ويسير به فى الشارع

Adınla başla. Herhalde bu kadarını söyleyebilirsin.
لنبدأ بأسمك على افتراض بأنه مسموح لنا ان تخبرينا بهذا القدر

Ama dinlemek zorundasın. Bana bu kadarını borçlusun Jack.
‫ولكن عليك أن تنصت ‫أنت مدين لي بهذا القدر

Şu anda zaten bu kadar görebilir, ama bu kadarını görebiliyorsa, tamamen görmeye başlaması uzun sürmez.
،هذا ما يتوقع أن يراه الآن لكن إذا كان قادراً على رؤية هذا القدر لن يمر وقت طويل حتى يعود بصره بالكامل

Babama ve sana en azından bu kadarını borçlu olduğumu hissettim.
لقد شعرت بأني مدين لكِ ولوالدي هذا القدر.

Bugün bir sürü şey kırdım. En azından bu kadarını yapayım.
لقد كسرت العديد من الأشياء اليوم، هذا أقل شيء أقوم به..

Ona yapılanlardan dolayı, bu kadarını ona borçluyuz.
,إننا ندين له بذلك القدر على ما قد فعلناه

- bu kadarını nereden bulacak?
من أين له بهذا القدر منها ؟ من مصحّة نفسيّة

Yaptıklarından sonra ona, bu kadarını borçlusun.
بعد كلّ ما فعلتَه أنتَ مدينٌ لها بهذا القدر

Bizi buralara o getirdi. Ona bu kadarını borçluyuz.
هو أنجحنا إلى الأن، و ندين له بهذا القدر

- Sana bu kadarını borçluyum. - Pekala.
حسناً أعتقد أنني مدينة لك بهذا القدر - حسناً -

Sana bu kadarını borçlu olduğumu düşündüm.
ظننت أنّني أدين لك بهذا القدر.

O huysuz ufaklık bana bu kadarını borçlu.
وحش الجنيات يدين لي بهذا القدر

Hiçbir pişmanlığım yok ama sen sadece bu kadarını yapabiliyorsun ve artık yapamıyorsun.
لا ندم على مامضى ، استطعت أن تتحمل إلى هذا القدر والآن لايمكنك الإكمال

Sabah ezanından beri yemek pişiren yeni gelin için, en azından bu kadarını yapabilirsin, değil mi?
يمكنك أن تفعل هذا القدر لعروس جديدة تطهو منذ الفجر، صحيح؟

O yüzden bu kadarını açığa vurmak pek önemli değil.
بالتالى ليست مشكله كبيره ان اكشف لك هذا القدر

bu kadarını paylaşmakla bile protokolü yok saymış oluyorum.
إنني أخالف الإجراءات حتى بمشاركة هذا القدر,

Hiç de değil. Arayıcı için doğum gününde en azından bu kadarını yapabiliriz.
ليس تماماً ، هذا أقل ما يمكننا أنّ نقدمه للباحث في عيد مولده.

Kalbime hançer sapladıktan sonra en azından bu kadarını yapabilirsin.
هذا أقل شيءٍ يسعكَ تلبيته لي بعدما طعنت قلبي بخنجرٍ.

En azından Avon ve o bana bu kadarını borçlu olduklarını biliyorlardır.
هو و (إيفون) يعتقدون أنهم يدينون لي بذلك القدر

Bana bu kadarını söz ver.
عديني بذلك القدر.

- En azından bu kadarını yapayım. Bana karşı çok sabırlıydın.
هذا اقل ما افعله معكِ انتِ صبرتي علي كثيرا

O Amerikan aksanıyla ancak bu kadarını anlayabildim.
على الأقل هذا ما أظنه قد قالته مع تلك اللهجة الأمريكية

Yardım merkezindeki doktorların bacağımın bu kadarını almaları çok kötü olmuş.
أمر مؤسف أن الأطباء في المشفى لم يأخذوا جزءاً كبيراً من ساقي