Güvensizim, çünkü her gün nasıl göründüğümü düşünmek zorundayım. | TED | وأنا عديمة الثقة لأنه يجب أن أفكر في مظهري كل يوم. |
Yaşım ilerliyor ve geleceğimi düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | أنا يُداهمنى الكبر و يجب أن أفكر بالمستقبل |
Ve fotoğraf çekerken ona ne söylemek istediğimi düşünmek zorundayım. | TED | وعندما ألتقط صورة علي التفكير بما أريد قوله. |
Sanırım bu konuyu düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | اعتقد انني علي التفكير حول هذا الموضوع |
O zaman sandala biraz yiyecek koyun. Tanrı aşkına, her şeyi ben mi düşünmek zorundayım? | Open Subtitles | لذلك ضع القليل من الطعام في القارب هل عليّ التفكير بكل شيء؟ |
Güvenliğini düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | عليّ التفكير في سلامتك هذا الرجل يهدف للإنتقام |
Hayır, ama onu düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | لا، لَكنِّي يَجِبُ أَنْ أُفكّرَ بشأنها |
Ben kendi halkımı düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | إنّي مضطرّ للقلق على قومي. |
Birazdan olacakları düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | لكن يجب أن أقلق بشأن الوقت الحالي |
Eğer Vince ortalarda yoksa, bu adamların işin içinde olabileceğini düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | ان كان فينس مفقوداً يجب ان افكر بان هؤلاء هم السبب |
Kulağa çok harikâ bir plân gibi geliyor. Ama bu iş yerini de düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | هذا يبدو كخطة رائعة ، ولكن يجب أن أفكر في عملي |
Gidebileceğim onlarca yer varken bunu istediğini düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | هناك أماكن كثيره يمكنني الذهاب إليها يجب أن أفكر أنك تستثمرين بهذه العمليه |
Ama bütün ailemi düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | لكن يجب أن أفكر بخصوص عائلتي بأكملها |
Geleceğimi düşünmek zorundayım öyle değil mi? | Open Subtitles | ولكنني يجب أن أفكر بمستقبلي ، أتعرفين؟ |
Aşağıya indiğimde ciddi bir şey düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أفكر في شيء جاد عندما أنزل |
Fakat Celice için en iyisinin ne olacağını düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | لكن علي التفكير ما هو الأفضل من أجل "سيلس" |
Diğer insanları da düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | علي التفكير في الناس الأخرين |
Sanırım bu konuyu düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | اعتقد انه علي التفكير في هذا |
Şimdi de geçmişi düşünmek zorundayım ki o da bazen şimdiki zaman oluyor. | Open Subtitles | والآن عليّ التفكير في الماضي والذي يكون الحاضر أحياناً |
Ailemi ve Haeshin'i düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | " يتوجب عليّ التفكير بوالدينا و التفكير أيضاً بـ " هاي شين |
Bunu düşünmek zorundayım, Gertrud. | Open Subtitles | عليّ التفكير بالأمر |
- Ama saygınlığımı düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | لاتقلق حول لا شيءِ. - لَكنِّي يَجِبُ أَنْ أُفكّرَ بسمعتِي. |
Ben kendi halkımı düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | إنّي مضطرّ للقلق على قومي. |
Artık her şeyi düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | مهمتي أن أقلق بشأن كل شيء الآن. |
düşünmek zorundayım. O ne ister? | Open Subtitles | علي ان افكر في ماالذي هو يحبه ؟ |