| Uzaylılara ait bir teknoloji gibi, "Portekizli bir Doktor" tarafından kıçınıza enjekte edilen ve hafızanızda yara bırakan bir olaydı. | TED | في مناسبات كهذه يصبح الندب من الماضي كقطعة من تكنلوجيا المخلوقات الفضائية التي تم ادراجها في أردافكم بيد دكتور برتغالي |
| Sağolun Doktor. Brooklyn için büyük bir iyilik etmiş oldunuz. | Open Subtitles | . شكراً يا دكتور . لقد أسديت لبروكلين خدمة عظيمة |
| Yatakları tek tek dolaşırdık. Hastadan sorumlu Doktor bizzat orada olurdu. | TED | كنا ننتقل من سرير إلى سرير. وكان الطبيب المناوب هو المسئول. |
| Birinci doktor: Güzel. İkinci doktor: Bunu güzel ve kolayca halledeceğiz, Jake. Birinci doktor: Pekala, oturmak ister misin? | TED | الطبيب الأول: جيّد. الطبيب الثاني: سوف نأخذ هذا بسلاسة وبهدوء، جيك.الطبيب الأول: حسناً، هل تريد أن تستقيم، هذا جيّد. |
| Saçımı öyle kestirsem diyorum, ama Doktor eski modalardan nefret ediyor. | Open Subtitles | هل ممكن استعير ماكينة الشعر منك؟ لكن الدكتور يكره الموضات القديمة |
| Seni ona ayarlamıyorum Doktor John. İşler yeterince karışık zaten. | Open Subtitles | لن أعرفك إليها يا د.جون فهذا أمر معقد بالقدر الكافى. |
| Üzgünüm Doktor bey ama size kötü bir haberim var. | Open Subtitles | اسف يا دكتور, ولكنى اخشى اننى احمل اخبارا سيئة لك |
| - Sizi burada görmeyi beklemiyordum Doktor. - Sandra gelmem için ısrar etti. | Open Subtitles | ـ لم أتوقع رؤيتك هنا يا دكتور ـ ساندرا أصرت على أن أحضر |
| Doğruyu söylemek gerekirse hâlâ bazen sizin gibi beyefendilerle sohbeti özlüyorum, Doktor. | Open Subtitles | للأمانة، ما زلت أحن أحيانا للحديث مع أشخاص محترمين كمثلكم يا دكتور |
| -Çok zayıf görünüyor Doktor. -Bu şaşırtıcı bir durum Bayan Holmwood. | Open Subtitles | يبدو عليها الضعف الشديد دكتور انه حالة محيرة مدام هلون وود |
| Doktor, Bayan Clyde hakkındaki kuramında küçük bir kusur var. | Open Subtitles | دكتور .. هناك خطأ صغير بخصوص نظريتك عن مس كلايد |
| Alo, Doktor. Benim için yapmanı istediğim bir şey var. | Open Subtitles | الو يا دكتور, هناك شئ اريدك ان تفعله من اجلى |
| Doktor renk değişimini veya iltihabı göremeden size nasıl teşhis koyabilecek? | TED | كيف سيشخص الطبيب حالتك دون أن يرى تغير اللون أو الالتهاب؟ |
| Doktor kendini muazzam bir mağarada buldu mağarada, her biri hayatın süresini simgeleyen sıralı haldeki sayısız mum titriyordu. | TED | وجد الطبيب نفسه في كهف ضخمٍ مصفوف بداخله عددٌ لا متناهي من الشموع، كل منها تمثل فترة من الحياة. |
| Teşekkür ederim Doktor Bey. Siz birçok şeyi anlamamı sağlıyorsunuz. | Open Subtitles | شكراً أيها الطبيب ، إنك تجعلنى أفهم الأشياء بطريقة ما |
| Doktor annenizi ilk kez gördüğünde, o çok hastaymış gerçekten çok hastaymış. | Open Subtitles | الطبيب رأى فى الحال ان امك كانت مريضة جدا مريضة جدا حقا |
| Kendim halletmek zorundaydım. Doktor bir süre yatakta kalmamı söyledi. | Open Subtitles | الدكتور قال انه ينبغى على ان ابقى فى الفراش لبرهه |
| Çok büyüleyicisin. Bu genç delikanlı da sizin oğlunuz olmadığı belli, sevgili Doktor. | Open Subtitles | كم أنت رائعة، وهذا الشاب الوسيم لا بد أنه ليس إبنك عزيزي الدكتور |
| Eğer Doktor McKay bizi kurtarabilirse, onu diğer tarafta tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | لو توصل د. مكاى إلى نتيجة فيمكننا علاجه على الجانب الآخر |
| "Doktor, derim kapkara ve farklı olduğumu düşünmeye devam ediyorum." | Open Subtitles | . دكتورة ، جلدى أسود وأنا أستمر بالتفكير أننى مختلف |
| En mükemmel Doktor olduğumu kimin neye ihtiyacı olursa bana gelmesini söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبرهم أنني الطبيبة المثالية التي لا تحتاج إلى مساعدة أحد بأي شيء |
| Ve hatta babam sadece bir Doktor da olabilir,ama idare ediyoruz. | Open Subtitles | والدي قد لا يكون سوى طبيباً ولكن يمكننا الاعتماد على أنفسنا |
| İyi günler, ben Doktor Grasnik. Ben... Çocuk benden önce gelmişti. | Open Subtitles | مساء الخير أنا الدكتورة , جرازنك أعتقد أنه هنا من قبلي |
| Ama siz ünlü Doktor Victor Frankenstein'ın torunu değil misiniz? | Open Subtitles | لكن ألست أنت حفيد الدّكتور المشهور فيكتور فرانكشتاين |
| Bu işlerde Doktor olmaz. Ayak işlerini biz yaparız. O ve ben. | Open Subtitles | لا أطباء على هذه الوظائف ونحن نفعل كل وظائف الدم, أنا وزميلى |
| Eğer bu soruyu cevaplayabilirsen Doktor sana maddi yardım yapabilirim. | Open Subtitles | إذا أجبت عن هذا السؤال يادكتور فقد تحصل على التمويل |
| Bazen ona Doktor deriz, Bugs Bunny çizgi filmindeki gibi. | Open Subtitles | نحن نناديه ب دوك أحياناً مثل أفلام كارتون بجز بنى |
| Doğruluk yolundan uzaklaştırmak korkunçtur, Doktor Brennan. | Open Subtitles | حسناً، ذلك يترك طريق الأحقيّة شنيع أيّتها الد. |
| Canlı hayvan çadırına bir Doktor lazımdı. | TED | لقد احتاجوا لطبيب على وجه السرعة في خيمة الحيوانات الحية |
| Doktor Helen Bryce Lex Luthor'un sevgilisi. | Open Subtitles | دكتورة هيلين برايس وثيقة الصلة بليكس لوثر |