Tanrım, bunun için hep dua etmiştim. | Open Subtitles | يا إلهي ، لقد صليت لهذا الأمر كل يوم |
Onu televizyonda görmüştük, o kızın ailesinin düştüğü halden kurtulması için durmadan dua etmiştim. | Open Subtitles | شاهدناه على التلفاز what we're in the clutches of, لقد صليت و دعوت من أجل أسرتها |
Krosun kalkması için dua etmiştim. | Open Subtitles | . أنا صليت لتتوقف رياضة الركض عبر البلاد |
Krosun kalkması için dua etmiştim. | Open Subtitles | ... أنا صليت لأن تتوقف, أنا فقط |
Seni ilk gördüğüm gün, bu ağacın altına gelmiştim ve ona dua etmiştim. | Open Subtitles | في اليوم الاول الذي قابلتك فيه .. اتيت هنا تحت هذه الشجره وصليت كثيرا له |
Bir süre uzaklarda kalırsın diye dua etmiştim evladım. | Open Subtitles | لقد دعوتُ لكَ بأنّكَ سوف تبقى بعيدًا، يا بُني |
Peder, bir işaret için dua etmiştim. | Open Subtitles | يا أبتي، لقد صليت للرب |
Onun için dua etmiştim. | Open Subtitles | لقد صليت عليه |
Seni ilk gördüğüm gün, bu ağacın altına gelmiştim... ve ona dua etmiştim. | Open Subtitles | في اليوم الاول الذي قابلتك فيه .. اتيت هنا تحت هذه الشجره وصليت كثيرا له |
Bana el kaldırdığı ve ruhunda yeşeren pislikle kızına yan gözle baktığı için Ed'i cezalandırman için bunlara bir son vermen için dua etmiştim. | Open Subtitles | وصليت لكي تعاقب "إد" لضربه لي ونظرته لأبنته |
Sadece dua etmiştim. Lütfen, Tanrım, lütfen. | Open Subtitles | "بل دعوتُ فعلاً" أرجوك يا الله، أرجوك |