- İş dışında tanıdığım en yakın kişi performans sanatçısı bir kadın. | Open Subtitles | . لكل شخص منا أن يعمل باستقلالية أقرب معرفة لي خارج العمل |
İş dışında dünya tamamıyla farklı bir yer olabilirdi. | TED | أنا أعتقد أن العالم سيكون مختلف تمامًا خارج العمل. |
En azından iş dışında olan şeyler söz konusu olduğunda. | TED | هذا الأمر متعلق بما يحدث خارج العمل على الأقل. |
Bunu iş dışında hissediyoruz, işe gidip gelirken, evdeyken, dinlenmeye çalışırken. | TED | نشعر به خارج العمل. خلال تجوالنا اليومي، بينما نحن في المنزل، بينما نحصل على نقاهة. |
Doug tenis oynamak istiyor. İş dışında benimle hiç konuşmaz. | Open Subtitles | دوج يريد لعب التنس إنه لايتكلم معي خارج العمل |
Bazen, fedakârlık yeni üniformanı iş dışında giymektir. Bu nasıl? | Open Subtitles | بعض الاحيان ، تكون التضحية بإرتدائك الزيّ الجديد عندما تكون خارج العمل |
Ya da içeri gelebilirim ve gerçekten iş dışında birbirimizi tanıyabiliriz. | Open Subtitles | أو .. أستطيع الدخول ، والتعرف ببعضنا البعض خارج العمل |
İş dışında çok arkadaşı var mıydı? | Open Subtitles | هل كان لها كثير من الأصدقاء خارج العمل ؟ |
Bayan Marquez sadece iş arkadaşınız değildi, iş dışında da görüşüyordunuz bu doğru mu? | Open Subtitles | السيدة ماركيز كانت تعمل معك فقط و لكن هل تعرفها خارج العمل |
İş dışında kankalar gibi birlikte takılıyoruz. | Open Subtitles | نتسكع خارج العمل في منزلك مثل صديقين مقربين. |
Ayrıca iş dışında sizi kısa şort giyerken gördüğümü buradaki kimseye söylemeyeceğim. | Open Subtitles | و لن اخبر اي احد هنا عن المره التي رأيتك ترتدي سروالك القصير خارج العمل |
Boş ver, şirketim iş dışında doktorlarla sohbet etmemi istemiyor. | Open Subtitles | إنظر شركتي لا تسمح لي بأن أتواصل مع الأطباء خارج العمل |
İş dışında çok fazla zamanımız olmuyor. | Open Subtitles | لا نحصل على وقت كثير خارج العمل |
Naomi iş dışında benimle hala konuşmuyor. | Open Subtitles | ناعومي مازالت لا تتحدث معي خارج العمل |
Seni iş dışında hiç görmüyorum, dostum. | Open Subtitles | لم أراك أبداً خارج العمل يا رجل |
İş dışında beraber bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج لعمل أمور معاً خارج العمل |
İş dışında, birbirimizi arkadaş olarak görüyorum. | Open Subtitles | خارج العمل ما زلت اعتبر نفسنا اصدقاء |
Bu randevu, iş dışında bir şey olamaz, değil mi? | Open Subtitles | هذا الموعد لا يتعلق بشيء آخر غير العمل أليس كذلك ؟ |
Bill'e çiftlikte iş dışında ne yaptıklarını sordum. | Open Subtitles | هل تعلمون، أني سألت بيل عما بفعلوا فى المحطة إلى جانب العمل |
Beni böyle iş dışında görmen çok hoş. | Open Subtitles | أنا أحب يا كابى أن أراك بعيداً عن العمل. |
Ama iş dışında, ben de kanlı canlı bir insanım. | Open Subtitles | لكن خارج ساعات عملي، أنا رجلٌ من لحمٍ و دم يحبّ السفر، |
Bugün, Dunder Mifflin'de iş dışında hiçbir şey konuşmayacağım. | Open Subtitles | لن أتناقش معك في أي "شئ سوى أمور "داندر ميفلين |