Grubumuzdaki iki kız, Jewel ve Sandria geriye doğru yürüdüler çünkü adam şüpheliydi. | TED | أول فتاتين في مجموعتنا جيول و سندرا مروا بجانبه لأن مظهره كان مريبًا. |
Aslında düğün olması gerekiyordu ama gelinin partisinde iki kız kavgaya tutuştu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يكون حفل زفاف لكن فتاتين من الحفل دخلوا |
Bodrum katında çürüyüp giden iki kız var bir tanesi doğum yapmak üzere tabii önce adam onu döverek öldürmezse. | Open Subtitles | هناك فتاتين تتعفنان في القبو واحدة منهن على وشك ان تلد إن لم يقم ذلك الرجل بضربها حتى الموت أولا |
İki kız karşılaştırılırken kazanan o andaki puana göre tahmin ediliyor değil mi? | Open Subtitles | وعندما تتبارى أي فتاتان يوجد توقع بأي واحدة ستفوز بناءً على التقيـيم الحالي |
Yeşil gözlü iki kız var ve ikisi ile de evleneceğim. | Open Subtitles | هناك فتاتان يملكن عينان خضراوتان وسوف أتزوج كلتاهما |
Aynı adama aşık iki kız düello yapacak. | Open Subtitles | فتاتين فى حب نفس الرجل وكل واحده تريد قتل الأخرى |
Bir ay önce buraya geldiğimde çok sevimli iki kız vardı arkanda vokal yapıyorlardı. | Open Subtitles | عندما أتيت هنا منذ شهر. كان هناك فتاتين لطيفتين. وكانوا يغنون خلفكِ. |
İki kız ve iki oğlan ya da, ...bilmiyorum, üç ya da dört. | Open Subtitles | فتاتين وصبيين أو لا أعرف، مع ثلاث أو أربعة رجال |
Yarısına geldim. Aynı anda bir veya iki kız. | Open Subtitles | أنا فى منتصف طريقى فتاة او . فتاتين فى نفس الوقت |
Tahoe'da karşılaştığımız o iki kız sadece bir geceliğine kente gelmişler. | Open Subtitles | انهما فتاتين سنقابلهم اليوم فى نادى تاهوى |
Oysa fıstık gibi iki kız arasında piyon olmanın kendine özgü hoş bir tarafı vardı. | Open Subtitles | فقد كان نوعاً ما ممتعاً إحساسى و كأنى فتى متصارع عليه بين فتاتين مثيرتين |
Şu iki kız benim için tartışırken ben de oturup bekliyordum. | Open Subtitles | بينما أنا جالس هنا , يوجد فتاتان هناك يريدان التعرف علي بشدة حتى انه من شدة الحماس بدأت بفرك رجلي |
İki kız boğuldu tecavüz edildi ve sen hâlâ çok sakin olabiliyorsun. | Open Subtitles | فتاتان تم خنقهم و أغتصابهم0 علي الرغم من ذلك لا تزال تمتلك حس الدعابة 0 |
İkinci bölümde, dördüncü sırada. - İki kız var, sarışın tabii. | Open Subtitles | القسم الثاني، الصف الرابع فتاتان شقراوان |
Bir gecede iki kız tarafından rezil edildim... ve ne yazık ki ilk defa, olmuyor. | Open Subtitles | لقد هجرتني فتاتان في الليلة نفسها ولسوء الحظ, هذه ليست أول مرة يحصل فيها هذا الأمر |
İşte hiç tavlayamayacağımız iki kız... | Open Subtitles | والآن أصبح هناك فتاتان لن نستطيع مواعدتهم أبداً |
Biz iki kız oda arkadaşıydık, ve oda arkadaşım bir yalancıydı. | Open Subtitles | كنا شركاء الغرفة فتاتان و شريكي بالغرفة كاذب |
Şimdi, durum şu o iki kız seni kaçarken görmüşler | Open Subtitles | والآن سنتوقف عند هذه النقطة تلك الفتاتان شاهداك وأنت تهرب |
Ayrıca, burada bizim yerimize eğer iki kız kalıyor olursa o zaman olabilecekleri bir düşün. | Open Subtitles | تماما . واذا كان هناك بنتان يقيمان هنا بدلا منا ... ...اذن فكري فقط ماالذي من الممكن ان يحدث.. |
İki kız istiyorum ve her şeyi yapmaya hazır olmaları gerek. | Open Subtitles | أريد بنتين .. وأريدهم أن يفعلوا أي شئ ؟ ؟ |
İtiraf etmeye hazır mısın? Her iki kız da aynı kişi tarafından öldürmüş ve mumyalanmış gibi mi gözüküyor? | Open Subtitles | هل أنتم على إستعداد للإعترف بأنّ كلاًّ من هاتين الفتاتين قتلت وحنّطت من قبل نفس الشخص؟ |
Birbirini tanımayan iki kız için gerçekten çok ortak yönleri var. | Open Subtitles | بالنسبة لفتاتين لم يعرفا بعضهم البعض لديهم اشياء كثيرة مشتركة |
İki kız. | Open Subtitles | زوج الملكاتِ. |
Babaları iki yıl önce öldüğünden beri iki kız ve annesi yaşıyorlarmış. | Open Subtitles | بقي منها الأم وابنتان منذ موت الوالد منذ سنتين |
İki kız işe biraz ara verip iki lafın belini kıramaz mı? | Open Subtitles | ألا يمكن لشخصين أن يحصلا على راحة قصيرة من العمل لمعرفة أخبار بعضهما البعض؟ |
Tam burada ölmüş iki kız kardeş hakkındaki. | Open Subtitles | عن الاختان اللتين ماتتا هنا , اجل , كانتا توامان اعتقد انه كان في 89 |
Şu iki kız ne içiyorsa, gönderebilir misin? | Open Subtitles | هل يرجى إحضار تلك الفتاتين جولة من كل ما هو وهم يشربون؟ |