İnsanları yatıştırmak için burada kalıyorsun. Bu doğru bir şey. | Open Subtitles | أنت ستبقى لتبقي الناس هادئين هذا هو الشئ الصحيح لفعله |
Bir zamanlar âşık olduğun adamın hayatını kurtarmak için yanında kalıyorsun. | Open Subtitles | ستبقى هنا لتنقذى حياة الرجل الذى أحببتيه |
- Aslında asistanlık işi sayılır. - Ve burada kalıyorsun. | Open Subtitles | ــ إنه فقط منصب طبيب مقيم ــ وهل تقيم هنا؟ |
Benimle kalıyorsun. Herşey eskisi gibi olacak. | Open Subtitles | ستبقين هنا معى ستعود الأمور إلى سابق عهدها |
Hala at gibi yiyorsun anlaşılan. Nasıl bu kadar sıska kalıyorsun, bilmiyorum. | Open Subtitles | .ما زالتى تأكلي كالحصان , كما أرى . لا أعرف كيف تبقين نحيفة جداً |
Şimdi söyle bakalım, seni kelepçeleyip yanımda tutabileceğim bir yer varken neden onca yolu aşıp köprünün diğer tarafında kalıyorsun? | Open Subtitles | الآن أخبريني، لماذا تقيمين هناك في الصوت، بدلاً من هذا الجانب من الجسر حيث يمكنني إبقاؤك مُكبلة اليدين إلى جانبي ؟ |
Hâlâ 1801 West North'da mı kalıyorsun? | Open Subtitles | ألا زلت تسكن فى 180 الشمال الغربى ؟ |
Pazartesi günleri rapor ver. kalıyorsun değil mi? | Open Subtitles | يوم فحص دخولك هوكل يوم اثنين ، كم يوما ستبقى هنا ؟ |
Akşamki eğlenceye kalıyorsun... değil mi, Cordell? | Open Subtitles | انت ستبقى معنا هذا المساء للتسلية ماذا عن كورديل؟ |
Akşamki eğlenceye kalıyorsun... değil mi, Cordell? | Open Subtitles | هل ستبقى لمشاهدة عرض التسلية هذا المساء أليس كذلك؟ |
Sen Ben'le evde kalıyorsun. Bense Mercedes'i alıyorum. | Open Subtitles | أنت ستبقى مع بن في المنزل وأنا سوف آخذ المرسيدس |
Bizim gitmemize izin vermesi için onunla konuştum. Sen, burada kalıyorsun. | Open Subtitles | لقت تحدث معها حول تركنا نذهب أنت ستبقى هنا |
Sana yemek ısıttım çünkü pis bir yerde kalıyorsun, yemeni istedim. | Open Subtitles | أحضرتُ لك طبقاً... لأنك تقيم في فندق هزيل... وأردتك أن تأكل |
Bu akşam kampüstemi kalıyorsun oğlum? | Open Subtitles | انت تقيم في الحرم الجامعي هذه الليلة , يا بني؟ |
Plage Xanadu'da kalıyorsun, değil mi? Hadi. Seni bırakayım. | Open Subtitles | انت تقيم عند شاطئ تشاندو ؟ تعالى سأوصلك كنت أفكر اذا كنت تريد مكانا للإقامة |
Sen hiçbir yere gitmiyorsun. Burada bizimle kalıyorsun. | Open Subtitles | هيه, لن تذهبي إلى أي مكان ستبقين معنا هنا |
Hayatta olmaz, burada kalıyorsun ve UCLA'ye gidiyorsun. | Open Subtitles | مستحيل أنت ستبقين هنا وستذهبين الى جامعة كاليفورنيا في لوس انجلوس |
Tamam. Ben burada iniyorum. Sen kalıyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، أنا سأنزل من العبّارة وأنتي ستبقين فيها |
Bu yüzden, sen çizginin kendine ait tarafında kalıyorsun ve annemin yatağını alıyorsun. | Open Subtitles | لذا سوف تبقين فى تريقك وتحصلين على سرير امى |
Söyle bana, hala kız kardeşinle mi kalıyorsun? | Open Subtitles | اخبريني، ألا تزالين تقيمين عند أختك؟ |
Neden hala yurtta kalıyorsun? | Open Subtitles | لما مازلت تسكن في الحي ؟ |
Ritz'de mi kalıyorsun? | Open Subtitles | إذا , أنت الآن تعيشين في فندق ريتز |
Sen bir süre burada kalıyorsun? | Open Subtitles | ماذا يحدث هنا؟ تمكثين هنا لفترة؟ |
Onlar isterse gidip İspanya'da yaşasınlar ama sen benimle kalıyorsun. | Open Subtitles | واذا ارادو ذلك فليذهبوا الي اسبانيا ولكن انتي ستبقي معي |
Önerdiğim yerde Ashcroft'ta mı kalıyorsun? | Open Subtitles | هل تُقيم في ( آشكروفت ) كما اقترحت عليك؟ |
Otelde mi kalıyorsun yoksa buranın sosyetesinden arkadaşların mı var? | Open Subtitles | أنت تسكنين في فندق أم عند أصدقاء لك؟ |
Annenle aranı düzeltene kadar benim yanımda kalıyorsun. | Open Subtitles | ستقيم معي هنا حتى تستقر الأمور مع والدتك، اتفقنا؟ |
Bizim yüzümüzden bir sürü şeyle uğraşmak zorunda kalıyorsun. | Open Subtitles | يبدو انه بسببنا باق ها تعانى كثيراّ دائما |
Nerede kalıyorsun? | Open Subtitles | إذن, أين تمكث ؟ |
- Niye kalıyorsun gerçekten bilmiyorum, Cecily. | Open Subtitles | "أنا لا أعرف لم أنت باقية هنا يا "سيسيلي لماذا لم تعودي مع "ستيفن"؟ |