| Oraya asla bensiz gitmemen konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من الصعود إلى تلك الفتحات من دوني |
| Sürekliliği kendi çıkarların için bozma konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من تعطيل التسلسل لمنفعتك. |
| Basının böyle yapacağı konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك بأن الصحافة ستدورها بهذه الطريقة |
| İnekleri sahaya çıkarma konusunda seni uyarmıştım, ama sen onun çuvallamayacağına dair bana teminat vermiştin. | Open Subtitles | لقد حذرتك بشأن إقحام المجموعة في مجال العمل و لكنك ضمنتها و قلت بأنها لن تخفق |
| Bana karşı çıkarsan neler olabileceği konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك مما سيحدث إذا عملتي ضدي |
| Bir idarecenin ajanıyla yatması konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذّرتك من نوم الشخص المسئول مع عميله. |
| İş anlaşmalarımızı ilişki ile karıştırmaman konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد أخبرتكَ ألا تخلط بين معاملتنا التجارية بالانخراط فى علاقة |
| Beni kazıklamaman konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | حذّرتُك من ألاّ تغدري بي |
| Hazır olmadan önce ve benim yardımım olmadan Semak'a saldırmak konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | -أعلم أنّكِ ذهبتِ إلى (روسيا)، (آليكس ) حذرتُكِ من الهجوم على (سيماك) بدون مساعدتي، قبل أن تستعدي |
| Başkalarının kamaralarına girmeme konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من التواجد في غرف الآخرين |
| Dostlarımla uğraşmaman konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من قبل بشأن العبث مع أصدقائي |
| Çıkmaz yollar konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من الطرق المختصرة |
| Felaketi kışkırmama konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من إغراء القدر. |
| Bu adayı terketmen konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك بأن تغادر هذه الجزيرة |
| Fiberglastaki hava baloncukları, belanın ilk belirtisi ve sürpriz konusunda seni uyarmıştım! | Open Subtitles | لقد حذرتك بشأن فقاعات الهواء، في الزجاج الليفي، بإنها الأشارة الأولى للمتاعب و الأخفاق! |
| Emirlerime itaat etmezsen neler olabileceği konusunda seni uyarmıştım Emma. | Open Subtitles | لقد حذرتك مما يمكن أن يحدث إذا عصيتِ الأوامر يا (إيما) |
| Kaçmaman konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذّرتك من الهرب |
| Benimle oyun oynamaman konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد أخبرتكَ ألا تعبث معي |
| Beni kazıklamaman konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | حذّرتُك من ألاّ تغدري بي |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 