| Diğer Kuğular ona bakıp ne kadar güzel, demişlerdi. | TED | نظرت البجعات الأخريات إليها وتعجبوا من جمالها. |
| Tanrım. Bu gün, Kuğular, tüller, başım. | Open Subtitles | ياإلهي, هذا اليوم البجعات, النسيج الحريري, رأسي |
| - Kuğular haklı. Kendi cinsimdekilerle birlikte olmam lazım. | Open Subtitles | كانت البجعات على حق فقد حان الوقت بالنسبة لي لأن اكون مع فصيلتي |
| Burası Kuğular için dünyadaki en önemli beslenme alanıdır tabi aynı zamanda sivrisinekler için de. | Open Subtitles | ومن أهم الاماكن العالمية الصالحة للتربية البجع بالاضافة الى البعوض. |
| Suyun üstünde Kuğular yüzermiş. | Open Subtitles | كان البجع ينسل على سطحُها البلورى |
| Bir bakalım, ketçap şişelerini silebilirim ya da peçetelerden Kuğular yapabilirim. | Open Subtitles | دعوني أرى، يمكنني مسح زجاجات الكاتشاب أو أجرب صنع بجعات من المنادل الورقية. ماذا.. |
| - Kuğular hâlâ orada mı Kuğular? | Open Subtitles | هل البجعة ما زالت هناك؟ |
| Tüm o insanların kafalarından çıkan güller hakkında ya da... aşıklar veya Kuğular ya da ne bileyim... melekler hakkında işte. | Open Subtitles | لكن كل هذه الأغاني حول نمو الورد خارج أدمغة الانسان و الأحباء الذين يشبهون الأوز و البجعات |
| Bay Qu'nun bindiği bot denize açıldığında Kuğular da ona paralel bir yön belirliyor. | Open Subtitles | العمل الرئيسي لجياو يحدث في داخل البحر البجعات مجموعة مسالمه بطبيعة الحال |
| Kuğular, daha değerli olan yaprakları değil halatların üzerine sarınmış doğal yosunları yiyorlar. | Open Subtitles | تأكل البجعات أعشاب بحرية محلية على الحبال السطحيّة بدلا من المحصول الثمين لعشب البحر |
| Kuğular, nesillerdir bu körfezi kışı geçirmek için kullanıyorlar. | Open Subtitles | البجعات تستعمل هذا الخليج المحمي وكما في فصل الشتاء ملجأ لأجيال متعاقبه |
| Ayrıca senin sefil olduğunu da biliyorum, ama gerçek şu ki parti planlayıcın evi düzenleyebilmek için seni evden attı ve şu anda Kuğular için havuzu klordan arındırıyor. | Open Subtitles | وحقيقة أنّ مخطّط الحفل قام بطردك من المنزل لتدخّلك في أدقّ التفاصيل وهم يقومون الآن بتزيين مسبحك ببعض البجعات |
| Kuğular da sabahı ılık banyoda geçirdiler. | Open Subtitles | و البجعات قضوا الصباح في ماء فاتر |
| Güzel kuşlar şu Kuğular. | Open Subtitles | طيور جميله ، منها البجع. |
| Kuğular varmış. | Open Subtitles | كان هناك بعض البجع. |
| Daima horozlar ve Kuğular! | Open Subtitles | إنّهم دائماً الديكة أو البجع |
| Bilirsin tıpkı Kuğular ve penguenler gibi. | Open Subtitles | مثل البجع والبطاريق |
| Hayır, peçeteden origami Kuğular olay bu. | Open Subtitles | ..لا, بجعات مشكلة بمناديل هذا الأبرز |
| Kuğular bunu yapabiliyor mu? | Open Subtitles | هل يحضرون بجعات لفعل ذلك؟ |
| Sessiz Kuğular mı? | Open Subtitles | حول البجعة الصامتة ؟ |
| Aynı Kuğular gibi, sarhoş kızgın Kuğular gibi. | Open Subtitles | مثل البجع، بجع... ثمل وغاضب |