| Doğru. Her şey mümkündür. Ama hiçbir şey 10 yaşındaki bir çocukta birden fazla pıhtıya sebep olmaz. | Open Subtitles | صحيح، لأن كل شئ ممكن لكن لا شئ يسبب جلطات متعددة بسنها |
| Peki, döküntüye, karaciğer yetmezliğine, pıhtıya ve iş arkadaşlarını ispiyonlama dürtüsüne ne sebep olur? | Open Subtitles | إذن ما الذي يسبّب طفح، قصور بالكبد، جلطات وحافز يتعذر ضبطه للوشاية بزملائك في العمل؟ لا، مهلاً... |
| Olabilir ama bir şeylerin pıhtıya yol açtığı aşikar. | Open Subtitles | ربّما، لكنّ شيئاً ما يسبّب الجلطات |
| pıhtıya dair bir bulgu yok. | Open Subtitles | لا دليل على الجلطات |
| Bu pıhtıya, pıhtı krize yol açtı ve dolaşımın zayıflaması böbreklerinde soruna neden oldu. | Open Subtitles | لقد سبب الجلطة التي أدت للسكتة و بطء الدورة الدموية الذي سبب مشاكل بالكليتين |
| Andie'nin vücudu soğuyup baypas'a geçince, iki litre kanını alıp geri vermek ve kafasının resmini çekerek, pıhtıya ulaşmak için yalnızca 60 saniyemiz olacak. | Open Subtitles | بمجرد تبريد (أندي) و توقف قلبه أمامنا ستون ثانية لأخذ لترين من دمها و العودة إليها لأجل الصور لنجد الجلطة برسها |
| H.S.P. genelde pıhtıya neden olmaz ama olabilir de. | Open Subtitles | لا تحدث جلطات عادةً، لكن يمكن أن تفعل |
| - H.S.P. pıhtıya sebep olmaz. | Open Subtitles | -إنّها لا تحدث جلطات |
| Zaten pıhtıya baktık ve gaitasında kan yoktu. | Open Subtitles | لقد بحثنا سلفا عن الجلطات |
| pıhtıya girdik. | Open Subtitles | تسريب الجلطة |