Cadılar Bayramı kostümleri ve ucuz şeyler satıyoruz. Bunun gibi değil. | Open Subtitles | نبيع بدلات عيد الهلوين وبعض الامتعة الرخيصة لكن ليس مثل هذه |
Eskiden burada bir şeyler icat ederdik, Şimdi sadece satıyoruz. | Open Subtitles | اعتدنا ان نصنع اشياء هناك والأن نحن نبيع الاشياء فقط |
Birbirine bağlantılı tam yüz hikâyede komple park eğlencesi satıyoruz. | Open Subtitles | إننا نبيع تجربة استغراق تامّ في 100 قصة مرتبطة ومتشابكة. |
Park yerine ihtiyacımız olmayacak. Çünkü ilk yılın kirasını karşılayabilmek için arabayı satıyoruz. | Open Subtitles | لا نحتاج للمواقف , نحن سنبيع السياره لنغطي دفعة سنة من الإيجار |
Bugün bunları orduya 70 bin dolar civarında bir fiyata satıyoruz ve onlar ne kadar hızlı yaparsak o kadar hızlı satın alıyorlar. | TED | نبيع هذه المعدات للعسكريين حاليا بحوالي 70000 دولار وهم يشترون منها كل ما يمكننا إنتاجه |
Bir ayda 15 milyon cep telefonu satıyoruz. | TED | أصبحنا في الهند نبيع معدل 15 مليون هاتف خلوي في الشهر. |
Şu işe bak. Haftada sekiz hamburger ve bir kasa gazoz satıyoruz. | Open Subtitles | انظر لحالنا ، نحن نبيع ثمان شرائح لحم أسبوعيا ، وصندوق مياه غازية |
Blaney, bu seni şaşırtmış olabilir ama bu barda içkiyi satıyoruz hediye etmiyoruz. | Open Subtitles | ربما تأتى مثل مفاجأه لك يا بلانى لكن فى هذه الحانه نحن نبيع الليكير و لا نمنحه |
Yalnız kişisel eşyaları, makineleri ve çiftlik hayvanlarını satıyoruz. | Open Subtitles | إننا فقط نبيع الممتلكات الشخصية، والآلات والماشية. |
Kampa gidebilmek için, saf kokain satıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبيع الكوكايين الصافي لنذهب إلى الحفل الصاخب |
Çiçek dükkanı değil burası. Kızı satıyoruz biz. | Open Subtitles | إننا لا ندير متجر أزهارٍ هنا نحن نبيع الفتاة |
Peterman'da tam sana uygun şeyler satıyoruz. | Open Subtitles | أتدري أمراً؟ نبيع منتجاً قد يكون مثالياً بالنسبة لك. |
Var olmayan şirketlerin hisse senetlerini satıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبيع مخازن لشركات لا تتواجد فى الحقيقة |
Biz tavuğu senin onu ayıklamadan hızlı satıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبيع الدجاج أسرع ممّا تسحب منه العظام |
Yerel dükkanlara ve restoranlara şekerpancarı satıyoruz. | Open Subtitles | نبيع البنجر للمحليين و المتاجر و المطاعم |
Peki, peki... Ee peki sen... Ah, bunları 21.99'dan satıyoruz. | Open Subtitles | إليكِ هذا نحن نبيع هذه بمبلغ 21.99 دولار |
"Size koltuğun tamamını satıyoruz, ama oturmaya fırsat bulamayacaksınız!" | Open Subtitles | سنبيع لك المقعد بالكامل ! لكنك ستحتاج فقط إلى الحافه |
Bunlardan hiçbiri bizim fiyatımıza etki etmiyor. Çünkü, hepsinden önce, biz maloluş fiyatına satıyoruz, ve devletler dağıtıyor. | TED | لم يدخل أي من ذلك في تكلفتنا. لأنه أولًا وقبل كل شيء، نحن نبيعه بسعر الكلفة، وتقوم الحكومات بتوزيعه. |
Tıp fakültelerine ve balistik testleri için orduya satıyoruz. | Open Subtitles | إننا نبيعها لكليات الطب وللجيش الأميركي للقيام بتجاربهم |
Tabiki onuda devlete satıyoruz nede olsa Burda bir iş yapıyoruz. | Open Subtitles | سنبيعها للولايه في البدايه والنهايه هذا عمل |
Bunları balistik testler için tıbbi okullara ve de birleşmiş milletler ordusuna satıyoruz. | Open Subtitles | نبيعهم لكليات الطب و للجيش الأمريكي للإختبارات من أجل التصويب |
Adım Evonne Williams. Tanesi 7 dolardan dekoratif bitki satıyoruz. | Open Subtitles | اسمي إيفون وليامز بعنا نباتا زينة بـ 7دولار |
Korku satıyoruz. | Open Subtitles | روجي الخوف. |
- Yüzen biraz renk gelir gelmez onu satıyoruz. | Open Subtitles | نحتفظ به - سنبيعه - عندما يستعيد لونه |
satıyoruz, alıyoruz, seçenekleri karşılaştırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نشتري ونبيع ونبقي خياراتنا مفتوحة |
Onları ikiye bölüyoruz, bir Bakire Meryem koyup türbe diye satıyoruz. | Open Subtitles | نقطعهم الى نصفين ونضع مجسما لمريم العذراء ونبيعهم |