sonik bir çerçeve oluşturmak için sesim ve çellom katmanlıdır. | TED | صوتي و التشيللو خاصتي على طبقات لخلق هذا القماش الصوتي الكبير |
Sonra da sonik odak noktasını başka bir bölgeye taşıyabiliriz. | TED | ومن ثم نتحرك لتحويل التركيز الصوتي إلى بقعة أخرى. |
Hazine Bebeği sizleri güne bir doz sonik cesaretle başlatıyor. | Open Subtitles | هنا دمية الكنز تعطيكم جرعة من الشجاعة الصوتية لتبدأوا صباحكم |
Sonra o sonik noktanın içinden geçen kırmızı ışık yavaşça renk değiştiriyor, tıpkı yanınızdan geçen bir polis sireninin uzaklaşırkenki yankısı gibi. | TED | والضوء الأحمر الذي يمر خلال البقعة الصوتية يغيرُ اللون قليلًا، مثل اهتزاز حافلة الشرطة الذي يتغير عندما تسرع لتسبقككم. |
Odasına kapanıp "sonik ölüm ışını"nı yaptı. | Open Subtitles | حجز نفسه في الغرفة و أنتج أشعة صوتية مميتة؟ |
Acaba, hemen hemen aynı iki sonik cihazı birbirlerine karşı kullanırsam ne olur, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين ماذا يحصل اذا أمسكتِ بجهازي سونيك متماثلين أمام بعضهما ؟ |
Ancak sonik kristali ele geçirebilirse Skramisor'a dönüşebilir. | Open Subtitles | بإمكانه أن يتطور على هيئة سكراميسور فقط إن حصل على الكريستال الصوتي |
El Mihrab dağlarındaki bedevi keşişler... sonik şarkı sistemini geliştirdiler. | Open Subtitles | كيف؟ قبيلة البدو في جبال المغرب قد طوروا نظاما التخاطب الصوتي |
Şanslıysanız sonik patlamanın zayıf sesini işitebilirsiniz. | Open Subtitles | وإن كنتم محظوظين، فقد تسمعون فرقعة طفيفة كالانفجار الصوتي |
Biliyor musun, kendi evimde gerçek bir duşum vardı bu sonik bombardıman hiçliği gibi değil. | Open Subtitles | أتعلم بمنزلي كان لدي دشاً حقيقياً ،ليس كهذا يبدو كمنع القصف الصوتي |
Bu hologramdan o sonik nokta hakkında bilgi edinebiliriz, çünkü tüm kırmızı ışığı filtreliyoruz. | TED | ومن تلك الصورة المجسمة ثلاثية الأبعاد، يمكن استنباط معلومات عن البقعة الصوتية فقط حيث يتم تصفية كل الضوء الأحمر. |
Evet, ama sadece bir dahi sonik silah yutabilir. | Open Subtitles | أجل , لكن العبقري فقط يبتلع مسدس الذبذبات الصوتية |
Neden? Kural bir: Müzik sonik dalgalanma yaratır. | Open Subtitles | قاعدة واحدة، والموسيقى يخلق الاهتزازات الصوتية. |
Herhangi bir nesne iki çelik direk arasındaki düzlemi kesince sistem sonik bir dalgalanma ateşliyor gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو أن نظام الأمن يطلق موجات صوتية عندما يمر شئ بين البرجين |
Daha sonra, eğer bir şey gelirse, bunu aygıt ağından sonik bir titreşim göndermek için kullanacağım, ...evrendeki birçok şeyi işlemez kılacak bir titreşim. | Open Subtitles | ,ثانيا, ان قدِم شيء ما سأستعمل هذا لإرسال ذبذبات صوتية عبر تلك الشبكة من الأجهزة, هاته الذبذبات يمكنها تعطيل |
Son doğum gününde ona bir sonik silah vermiştim. | Open Subtitles | لقد أعطيتها مسدّس موجات صوتية في عيد ميلادها السابق |
Haberler de ne Saitama Hocamdan ne de Ses Hızı sonik'ten bahsediyordu. | Open Subtitles | في النشرة الإخبارية لم يذكروا كلا من سايتاما أو سونيك. |
Ben, adı Ses Hızı sonik olan üst düzey bir ninjayım ve hata yapmadan bitireceğim işini. | Open Subtitles | أنا سونيك بسرعة الصوت، في المرة القادمة، سوف أهزمك بالتأكيد! |
Kanarya çığlığını kontrol edecek ayrıca sonik izolasyonu da delebilecek. | Open Subtitles | سيمكنك من التحكم بصرخة الكنارية، وسيحصنك أيضًا من المثبط الصوتيّ. |
Bir sonik tornavidadan korktuysalar pek de cesur değilmişler. | Open Subtitles | إسمح لي، لكنهم ليسوا بهذه الشجاعة طالما أن مفكاً صوتياً يفزعهم هكذا |
- Bu her neyse sonik güvenlik çiti gibi bir şeye benziyor. | Open Subtitles | -أيّاً يكن هذا، يبدو كسياج صوتيّ أو ما شابه |
Eğitimliydi ve sonik bir şey kullandı. | Open Subtitles | مدرّبة واستخدمت آداة صوتيّة. |
sonik teknolojinize bakılırsa, belli ki uzak dünyalardansınız. | Open Subtitles | و طبعا لستما من هذا الكوكب نظرا لتكنولوجيا السونيك |
Zamanımız yok. sonik güç kullanmalıyız, çabuk. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت يجب ان ندوى الصوت, حالاً؟ |
Bu yüzden, dünya genelindeki bilim insanları sonik patlamaları inceliyor ve atmosferdeki rotalarını, nereye ineceklerini ve ne kadar yüksek bir ses çıkaraklarını tahmin etmeye çalışıyorlar. | TED | لهذا السّبب، قام العلماء حول العالم بتتبّع دويّ اختراق حاجز الصّوت، في محاولةٍ للتّنبّؤ بمساره في الغلاف الجوي، وفي أي مكان سيحطّ، وكم سيكون صوته صاخبًا. |
Bunu alıp Tardis'e götürüp sonik şarj yuvasına sokman gerek. | Open Subtitles | آه، يجب أن تأخذي هذا إلى التارديس. وضعيه في فتحة شاحن المفك الصوتي |