Ve sonra Miles, Tanrı onu korusun, dümdüz içeri kahrolası Üretim Müdürünün ofisine dalıyor ve diyor ki "Özür dilerim, ama bu program bok gibi." | Open Subtitles | ومن ثم اتى الينا ميلز بارك الله فيه الينا من مكتب ذلك المدير المعلون وهو يقول انا آسف لهذا البرنامج الاخرق |
Sonra Miles, Tanrı onu korusun, baş tasarımcının ofisine daldı ve şöyle dedi: | Open Subtitles | ومن ثم اتى الينا ميلز بارك الله فيه الينا من مكتب ذلك المدير المعلون وهو يقول |
Kumar makinesinin sırrını çözdü. Tanrı onu korusun. | Open Subtitles | لقد فاز في الكازينو بارك الله فيه. |
Dr. Newton çok değerli biriydi, Tanrı onu kutsasın. | Open Subtitles | كان الد. (نيوتن) كنزٌ مطلق ليبارك الربّ قلبه |
Tanrı onu kutsasın, babası bizi terk edince evin reisi o oldu. | Open Subtitles | باركه الرب. حين مات والده، أصبح رب المنزل |
"Tanrı onu cezalandırdı ve onu bir kadının ellerine bıraktı." | Open Subtitles | الرب عز وجل ضربه ووضعه بين يدي امرأة |
Fakat Tanrı onu korusun, yine de yatağını ıslatacak. | Open Subtitles | ولكن ليباركه الرب فهو سيبلل السرير على أي حال |
Bu küçük kız büyük şeyler başarmak için yaratıldı Tanrı onu bu yüzden korudu. | Open Subtitles | تلك الفتاة الصغيرة مكتوب لها العظمة لهذا أنقذها الرّب |
Çünkü Zoe, Tanrı'yı biliyordu ve Tanrı onu derinden etkileyerek ona yaşamın kendisini yaratma dirayeti bahşetti. | Open Subtitles | ولمَسَّ الله قلبها وأعطاَها القدرة لخَلْق الحياة بنفسها |
- Evet, öyle. Tanrı onu korusun. | Open Subtitles | - بارك الله فيه |
- Tanrı onu korusun. | Open Subtitles | - بارك الله فيه - هيا |
Tanrı onu korusun. | Open Subtitles | باركَ الله فيه |
- Tanrı onu korusun. | Open Subtitles | -بارك الله فيه |
Dr. Newton çok değerli biriydi, Tanrı onu kutsasın. | Open Subtitles | (نيوتن) كنزٌ مطلق، ليبارك الربّ قلبه |
Tanrı onu kutsasın, babası bizi terk edince evin reisi o oldu. | Open Subtitles | باركه الرب حين مات والده أصبح رب المنزل |
"Tanrı onu cezalandırdı ve onu bir kadının ellerine bıraktı." | Open Subtitles | الرب عز وجل ضربه ووضعه بين يدي امرأة |
Turk için heyecanlanmıştım. Tanrı onu korusun, o da benim büyük saç haberim konusunda heyecanlanmıştı. | Open Subtitles | لقد كنت متحمساً لـ(تيرك) وليباركه الرب فهو متحمس عن أخبار كريم شعري الجديد |
Evet, fakat belki de Tanrı onu kampa gidip arkadaş edinmesi ve normal bir çocukluk geçirmesi için kurtarmıştır! | Open Subtitles | وربما أنقذها الرّب حتى تذهب إلى المعسكر ! وتتعرف على أصدقاء وتحظى بطفولة طبيعية |
Annesi Mason'da çalışıyor. Tanrı onu korusun. | Open Subtitles | والدتي تعمل طويلا عند آل (مايسن) ليبارك الله قلبها |