Kravatımı en yakın arkadaşlarımdan birisi olan bu güzel kadına bağlatmak. | Open Subtitles | ولقد كان وقعه رائع ها أنا تربط لي ربطة العنق هذه الفتاة الجميلة والتي أيضاً تعتبر أقرب أصدقائي |
Sadece, şu sıralar, en yakın arkadaşlarımdan biriyle takılmak iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت فقط أنه في أثناء ذلك سيكون من الممتع أن أتسكع مع واحد من أقرب أصدقائي |
En yakın arkadaşlarımdan biriydi. | Open Subtitles | إنه أحد أقرب أصدقائي |
Washington'a kongre üyesi olarak gelmemden sonraki 25 yıl boyunca kendisi yakın arkadaşlarımdan biri olmuş ve bana danışmanlık yapmıştır. | Open Subtitles | طيلة 25 عاماً، مُنذ أتيت إلى "واشنطن" كأحد أعضاء الكونغرس... كان أقرب أصدقائي ومُستشاريّ. |
Ve en yakın arkadaşlarımdan birini de öldürmüş olabilirim. | Open Subtitles | وربما قتلت واحداً من اقرب اصدقائي |
yakın arkadaşlarımdan biri. | Open Subtitles | انها احد اقرب اصدقائي لي |
Kat'in en yakın arkadaşlarımdan biri olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أن (كات) هي واحدة . من أقرب أصدقائي |
- Kat en yakın arkadaşlarımdan biri. | Open Subtitles | . كات) واحدة من اقرب اصدقائي) |