Yani, belli ki, birileri ittifakı öğrenmiş ve durdurmak istemiş. | Open Subtitles | لذا من الواضح ان شخصا ما إكتشف بأمر التحالف و أراد أن يوقفه |
Tırnaklarında kireçtaşı vardı, ama tımarhane yapılırken kireçtaşı kullanılmamıştı, Yani belli ki başka bir yerde tutuluyordu. | Open Subtitles | كان يوجد حجر كلسي تحت اظافرها لكن الحجر الكلسي لن يكون متواجدا عند بناء المشفى لذا من الواضح انها احتجزت بمكان اخر |
Yani belli ki olaya ben bakamayacağım. | Open Subtitles | لذا من الواضح بأنه لا يمكنني أن أدير هذه القضية، |
Yani belli ki olaya ben bakamayacağım. | Open Subtitles | لذا من الواضح بأنه لا يمكنني أن أدير هذه القضية، |
Yani belli ki karşı çıkmasını beklemişsin. | Open Subtitles | لذا من الواضح كان لديكِ إحساس عمّا سيكــــون اعتراضــــــــــاتها. |
Saçın da çıkmış, Yani belli ki kemoterapiyi tamamlamışsın. | Open Subtitles | وشعرك بدأ ينمو مجددا لذا من الواضح انك قد انتهيت من جلسات الكيماوي اصلا |
Yani belli ki tüm bulutlar gitmiyor. | TED | لذا من الواضح أن الغيوم لن تختفي. |
- Yani belli ki hastaneye yetişmiş. - Gelecekten bahsetmen yetti artık. | Open Subtitles | ..لذا من الواضح أنهجاء للمستشفى- يا إلهي، كفى حديثاً عن الرؤى- |
Marcus buradaydı, ben de duş aldım, yani, belli ki biz gizli aşıklarız. | Open Subtitles | ,(ماركوس) كان هنا ,وأنا أخذت حمامًا ,لذا من الواضح أننا عشاق في السر |